NASIL ANLATSAMNe gözyaşı dolu günler yeter anlatmaya Gecelerin yalnız paylaşımlarındaki gökyüzü, Ne de yürekleri yakar geçen bir türkü Sevgi var yitmelere rağmen, sorma bakiyesini Nasıl getirsem dile bilemediğim hissiyat Erimeden kalmış o öylece , zamana inat. Dizlerimi dövmedim, dilde eza etmedim de Ne yoldum saçlarını ne döndüm sırtı Bana rağmen dönmekliydi hayatın çarkı Dile gelen türkünün ezgisinde bulmuştum Ve okurken ruhu sarsan ustaca dizelerde Özünü yordayarak kavramaya çalıştım Varoluşumuzun gayelerini keşfe çıktım Görülen o ki halen başındaymışım yolun Kimler gitmişti de gelemedi halen geri Belki de bu yolda durmak yok, rota hep ileri. Sazının telinde mızrabıyla sürdü yolları Hangi notaya dokunsa, yanan korları Yeniden harlamadı mı şu sevda denilen En kalın bileklilerdi hem de ona ilk yenilen. İşte böyle çıkar dumanı ta ötelerden göğe Feryat figan halidir bu durmaz ki biteviye Ne sakince hislerle tercümedir ne öfke siner Bir değmesin yüreğe, en kuytularına iner. Kelimeler dolusu hazine yetmez anlatmaya Kalemler tükenir, hisler çaresiz, güç yetersizdir Özüne de koyulan o değil miydi her nefeste Hayatın en dokunaklı anlarıydı, tutundu sevgiye. Döküldü de dereler, ırmaklar nihayet denize Bizde yük kaldı anlatılamamış onca duygular Keşkelere sığınmasalardı, gelselerdi bir dile Göğe erişirdi yürek ne varsa sevgide var… Oğuzhan KÜLTE |