ATATÜRK VE CUMHURİYETİN DESTANIDünyaya ışıldayan bir çift mavi gözle başladı hikayesi, 1881’de, Ne büyük kahraman olacağını yaratandan başka, bilemezdi hiç kimse. Fikirleriyle aydınlatacaktı Anadolu’yu, kuracaktı yeni bir ülke. Özgürlük aşkıyla yanıp tutuşuyordu, güçlendi günden güne. Mustafa’ydı ,Kemal’di ilk yıllarda adı, Sonradan halkı onu, Atatürk diye bağrına basacaktı. Bütün dünya saygıyla eğilecekti bu büyük komutan karşısında, Kitaplar onu yazacaktı, sonsuza kadar yaşayacaktı Türkiye’nin ruhunda. *** 1881’in bilinmeyen bir gününde açtı gözlerini dünyaya, Zübeyde annenin o sıcak ellerinden tuttu ilk adımlarında, Ali Rıza Efendi’nin bakışlarında buldu geleceğinin ilk izini. Ailesi, ilk öğretmenleri oldu, sevgiyle sarıldı büyüyen yüreği. Öğrenmenin ateşiyle tutuştu gençlik yılları, Fransızcadan matematiğe, her harfle ördü umudu, irfanı. Mustafa Kemal, öğrendi dünyayı, bilgiyle dolup taştı kalbi, Zihnine o günlerde atıldı değişimin temelleri. Önce Manastır Askeri İdadisi ,ardından İstanbul Harp Okulu, Üstün başarılarla bitiriyordu hepsini, adından söz ettiriyordu. 1905’de Harp Akademisinden mezun oldu yüzbaşı rütbesiyle, Yakında tüm dünyayı hayran bırakacaktı, askeri becerisiyle. 1915’i gösteriyordu takvim yaprakları, O artık bir yarbaydı, Düşmanlar gelmişti, kalleşçe vatanın kapısına dayanmıştı, Çanakkale’de toplandı millet, savundu vatanını inançla, Zafer, inançla, cesaretle yoğruldu, milletin sevdasıyla, Çanakkale’de milletin nefesiyle yeni bir destan yazılmaya başlamıştı, Denizleri, dağları, meydanları doldurmuştu cesur Türk halkı. Ne büyük bir dehaydı o ya rabbi, ne güzel yönetti kahraman askerleri, O kahramanlar tüm dünyaya haykırdı, ”Çanakkale geçilmez” dendi. Çanakkale’de tarih yazıldı, Mustafa Kemal’in liderliğinde, Türk milletiyle. Nice canlar yitip gitti, bir kez olsun eve dönmeyi düşünmediler bile. Çanakkale’de yandı özgürlüğün ilk kıvılcımı, Herkes bilir, esaretin Türk’e yakışmayacağını. Yıllar geçiyordu, ülke işgal ediliyordu, İstanbul, İzmir ve daha niceleri, düşmana veriliyordu. Bir şeylerin yapılması gerekiyordu, millet uyandırılmalıydı. Mustafa Kemal böyle bir ortamda Samsun’a doğru yola çıktı. Kurtuluş ateşiyle yandı yüreği, umut yeşerdi topraklarda, Özgürlüğün ve devrimin rüzgarı esmeye başladı Samsun’da. Türk milleti uyanırken, başladı yürüyüş, bu büyük liderle, Mustafa Kemal’in fikirleri yankılanıyordu yurdun her köşesinde. Erzurum’da toplandı umutlar, Sivas’ta yankılandı hürriyet sözleri, Mustafa Kemal, ilmek ilmek ördü bağımsızlık kumaşını, rotayı çizdi. Kongrelerde çizildi bağımsızlık için hayaller, mücadele edilecekti, Karar alındı, manda ve himaye reddedildi, yandı savaşın meşalesi. Yankılandı dağlar, ovalar, Türk milletinin bağımsızlık naralarıyla. Umutla doldu Anadolu ,kuzeyden güneye, doğudan batıya. Nisanın Yirmi Üçüydü yıllardan bin dokuz yüz yirmi, Ankara’da açıldı Türkiye Büyük Millet Meclisi. Özgürlüğün kutsal metni, altın harflerle yazılmıştır burada, TBMM doğdu, milletin sesiyle çınlayan bu mekanda. Mehmetçik, İnönü’de yiğitçe savaştı, zaferin adını yazdı, Milletimizin kararlılığı, iradesi, özgürlük ateşiyle parladı. Milletimiz özgürlüğe ilk adımı attı, düşman kayboldu bozkırlarda. İsmet Paşa, Fevzi Paşa, Refet Paşa önderlik etti bu savaşta. Buyurdu büyük komutan “Hatt-ı müdafaa yoktur, sath-ı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı, Vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz, vatanın her karış toprağı.” En az yüz bin kahraman dikildi Sakarya’da düşmanın karşısına, Mustafa Kemal önderliğinde, düşmana geçit vermedi bu topraklarda. Bu, yüce Türk Milleti için, adeta ölüm kalım savaşıydı, Şanlı mazisini hatırlayan bir ulusun kurtuluşunun anahtarıydı. Binlerce şehit verildi, kırmıza döndü toprağın rengi, Kan gölüne dönmüştü her yer, savaşı kazandı Türk milleti. İnancı yerine gelmişti büyük milletin, artık daha umutluydu, Düşmandan temizleyecek ,tekrar alacaktı yurdunu. Büyük bir azimle dolu, kahramanlar Dumlupınar’da toplandı, Büyük Taarruz başladı, tarih Dumlupınar’da dökülen kanlarla yazıldı. Dumlupınar’da son buldu düşmanın umutları ,hayalleri. Ve büyük önderin dediği gibi, geldikleri gibi gideceklerdi. Tüm dünya hayretler içindeydi, hafife almışlardı Türk’ün gücünü, Küllerinden doğmuştu bir millet , dev bir yangına dönüşmüştü. İzmir’e kadar kaçmıştı düşmanın ordusu, panik halinde dağılmıştı, Hayatta kalanlar için kaçış yolu olmuştu, Ege Denizi’nin soğuk suları. 19 Mayıs 1919’da başlamıştı Türk’ün Kurtuluş Savaşı, 9 Eylül 1922’de şanlı zaferlerle sona ermişti, özgürdü artık Türk Halkı. Unutmayın, bu cennet vatanı kanlarıyla sulayan yiğitleri, Unutmayın, sizin özgürlüğünüz için canlarını verenleri, Unutmayın, büyük komutanları bu zafere yön verenleri, Unutmayın, toplumu birleştiren, dahi ; Mustafa Kemal’i. Meclis’te alındı karar, saltanat kaldırıldı bir fermanla, Yeni bir dönem başladı, yoğrulacaktı bu topraklar çağdaşlıkla. Mustafa Kemal, cesaretiyle, milletiyle attı bu önemli adımı. Türkiye’nin yeni sayfası açıldı, halkın egemenliğiyle dolup taştı. Yirmi sekiz Ekim Bin Dokuz Yüz Yirmi Üç, şunu söyledi etrafındakilere; “Efendiler, yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz” ,milletin olacaktı irade. 29 Ekimde, Mustafa Kemal’in önderliğinde yazıldı cumhuriyetin ilk satırları, Türkiye Cumhuriyeti doğdu, özgürlük ve demokrasiyle doldu taştı. Türkiye; Bilimle, sanatla, eğitimle, sanayiyle yükselecekti, Mustafa Kemal, bu büyük adımların lideriydi, yol göstereniydi. Halifelik kaldırıldı, laik Türkiye doğdu 1924 yılında, Milletin iradesiyle adım atıldı ,aydınlık yarınlara. O günden sonra da, hiç susmadı, hep yankılandı minarelerden ezanlar, Artık siyasette halifenin değil halkın söz hakkı var. Kadın haklarıyla güçlendi demokrasi, verildi seçme ve seçilme hakkı, Bilimle yoğruldu yarınlar, harf devrimiyle eğitimde çağ atladı. Dil, kültür, hukuk, eğitim; her alanda devrim yapıldı, Kadın erkek eşit, herkes özgürdü, insan hakları teminat altındaydı. Sanayi gelişti fabrikalar inşa edildi dört bir yanda, Devrimlerle şekillendi Türkiye’nin yarını, bakılıyordu geleceğe umutla. Mustafa Kemal, bilgiyle, irfanla, sevgiyle doldu her hamlesi, Büyük lider, kararlılıkla döktü temelleri, gelişti ekonomi. Soyadı kanunuyla halk , lakaplardan , unvanlardan kurtuldu. Özgürce seçti millet soyadını, unutturulmadı soyu. Atatürk soyadı verildi büyük öndere, Ne güzelde yakışmıştı bu, Mustafa Kemal’e . Yorulmuştu artık bedeni, çok çalışmıştı halkı için, Bir hastalık geldi, bedeni zayıfladı büyük liderin. Fakat yılmadı, milletine olan sevgisiyle dolduydu yüreği, Gururla ve umutla bakıyordu gençliğe, gözü arkada değildi. 10 Kasım geldi, Türkiye yasa büründü, gözyaşı döktü, Meçhul diyarlara yürüdü ama bıraktığı miras ölümsüzdü, Böyle yaşadı Atatürk, Türkiye’nin kaderini değiştiren lider olarak. Mustafa Kemal Atatürk hayata veda etti, ama izi hep kalacak. Bir ulusun beynine, içine, her şeyine kazındı adı, Ölümsüz bir lider oldu, onu anlayabilenlerin kalbinde yaşadı. Ölümüyle bitmedi sevgisi , arttı her geçen gün özlemi, Atatürk sonsuzluğa yürüdü, ama Türkiye’nin kalbinde yaşamaya devam etti. |
Ermeni Agop'tu soy ismi uygun gören (Dilaçar)
Güzeldi..uğraş emek verilmiş DESTAN Şiiri çok kutlarım tebriklerimle...