YALNIZLIĞIM...
/d/üşüyorum...
hüzün ektiğim yüreğimin çorak topraklarından, acı biçtim bugün... mahsulüm yalnızlığım..... sigara dumanı melankolikliğinde, kaybolan ışıklar yokluğundayım… nasıl acırsa içi insanın; kendi yapraklarının cesedine kayıtsızlığını bile bile, yalnızlığına gömülü bir ağaca bakarken, öyle acıyor işte içim… an be an kökünü toprağa saplayan yaran/yaralayan duran,durmaya ilelebet mahkum olan... bir köknar gövdesine aşinadır hüzünperest rüyalarım… her öpücük bir yalnızlığın dudaklara kazınmış belgesiyken, ki hayat iki öpücük arası bir yalnızlıkken insan nasıl tatmine ulaşır bir sevişmeyle? ruhuma sapladığım bıçak mazoşist bir bencilliğin ibaresi, katran karası gecelerde debelendiğim hüvviyetsizliğim ve yalnızlık, çelik bir bıçak ışıltısıyla göz kırparken düşlerime, üşümez mi içi insanın paslı bir demir soğukluğundan…? yalnızlık; biten bir aşkın ya da platonik bir düşkünlüğün ardından soluk soluğa ulaşılan orgazm… yokluğun orgazm sonrası ciğerlerime doldurduğum sigara dumanı… yalnızlığım; sensizliğimdir… (A-Y) |