güneşimiz mi öldü kimliksiz bir düş kaldırım yamyamların sokağı yağmur geri verir mi salıncağımı temizler mi pisliği
alın çocukları geri verin gözlerime güneşin doğduğu yerde sallansın oyuncaklar mavi cepli olsun minder.
Aysu
Paylaş
Beğenenler
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
-ahh,işte çok renkli bilyelerine cep arayan ne çok yanmış çocuk var-
tüm özü bu olmalı...yanmış çocuklar ve cepsizlik...sahi her çocuk bir cebe gömülebilir aslında...öyle ruhsuz ve öyle saçma sapan savrulabilir bir kıyıya...zaten savrukturda büyük eller...kim kime yeter ve kim kimi temizler ki....sen atla bir salıncağa ve kopan iplerde kalsın çocukluğun şair...güzeldi.
toprağın çocuğu alması en çok sızlatır karalığını;zaten derine de gömemezler çocuğu yüzeye yakın hayata en uzak kızımda olur mevsimsiz zamansız ölen küçük yürekler.dönemezlerin yurdunda asılı kalan cepleri bilye dolu mavişler.(nedense daha çocukken ölmüşlere bir ağıt gibi geldi bana).tüm kalbimle yeteneklere donatılmış lacivert uzaklığını öpüyorum.
güneşimiz mi öldü kimliksiz bir düş kaldırım yamyamların sokağı yağmur geri verir mi salıncağımı temizler mi pisliği
alın çocukları geri verin gözlerime güneşin doğduğu yerde sallansın oyuncaklar mavi cepli olsun minder. ****************************** Duyarlı yüreğinize sağlık.GüNÜN ŞİİRİNİ VE ŞAİRİNİ KUTLUYORUM: SAYGILARIMLA ŞİİR VE SEVGİYLE KALIN:
çok güzelin üstünde bir şiir okumanın keyfi ve hazıı ile; şiir çatısı itibari ve iletişimde kurguladığı imgelerle çok iyi bir dizeler birliği yakalamış. bu birliğinn arasındaki "imge yoğun" kırılmalar nefis yaşatıyor sözünü bu özü şiirin özüne büyük bir yürekle resmeden şairi yürekten kutlarım sevgiler
pisliğin ortasında düş kurabilir mi insan bir avuç şeker alıyorum köpeklerin dişlerinden fırlıyor çocuklar safram kusuyor çukurlarına. Gerçeğin ta kendisi şairi kutlarım saygılarımla. Hasan Öztürk
yağmur geri verir mi salıncağımı temizler mi pisliği
alın çocukları geri verin gözlerime güneşin doğduğu yerde sallansın oyuncaklar mavi cepli olsun minder.
Sevgili Aysu...
Anlamınca derin, imgelerince yerinde betimlemeler oturmuş dizelerin güne... Şair okuyana dil olandır. Şiir duymak istediklerimizin kulağı, gördüklerimizin gözü olabilendir... Tebriklerimle canım sevgimle... Şiirle kal her daim.
vayyy senin kurdalelerini sevsinler kutlarım canım kardeşim senin şiirlerin zaten hep gönlümüzüm birincisidir sesime ses veren yüreğinden öperim sevgiler
"-ahh,işte çok renkli bilyelerine cep arayan ne çok yanmış çocuk var-"
Friedrich Hegel’in, “ Güzel sanatların en üstünü ve en zor olanı şiir sanatıdır.” sözü şairin dünyasını ve zekasını ortaya koyma konusunda etkili bir söz sanırım.
Ham duygular pişmiş ve dizelerinizde yanmış... Tebrikler.
Yanlış hatırlamıyorsam daha önce bu şiiri okumuştum.Ama o zaman yorum yaptım mı
yapmadım mı bilmiyorum.
Şimdi yine okudum ve günün seçkisini almış,şiire ve şairine selam...
Sosyal gerçekçi bir şiir, sosyal geçekçilerin söylemlerini ve tarzlarını taşıyor.
Şiir, toplumsal ve ekonomik adaletsizliğin en acınası darbelerini yiyen kimsesiz çocukların
kırılan hayatlarına,bir şeker kapmak için bile" Köpeklerin ağzından fırlayan " misali ilgiye sevgiye ve böylesi küçük şeylere muhtaçlıklarıyla somutlaşan acı verici tablolarla dikkatleri çekme üzerine yoğunlaşıyor.
Hayatın bu acımasızlığını ikinci ve üçüncü bentlerde " pis bir akvaryumda ölüme terkedilen hapsedilen küçük balıklara ve bu gerçeğin karanlığındaki gardiyanlara benzetiyor.Kapı , karanlık ay ışığı ve özellikle gardiyan sözcükleriyle okurun kendince düş kurma sınırlarını açıyor.
Bu çocukların yaşam alanlarını,"yosun kokan izbe köşeli hamak, yılan yuvasındaki zehirli sarmaşık " betimleriyle açıklayarak,bu ortamda büyüyen çocukların,yaşadığı ve yaşatacağı troplumsal zehirlenmeleri dillendiriyor.
Bu alemin sokaklarında yetişenlerin çökerttiği pislkilerle ilgili endişeleri " kaldırımların pis düşlerle kirlenmesi,sokakaların birbirini yiyen yamyamlarla dolmasına kadar taşır." Aceba bu pislikleri " yağmur temizler mi , sevgilerimizin gözbebeklerinde kalan çocuklar bu izbe karanlıklardan kurtulup,güneşli sabahlar da oynyabilecekler midir.
Şiir, karamsar bir bakışa uygun son mısrasına kadar karanlığın renklerini çağrıştıran sembollerle doludur.Şiirin son mısraındaki mavi umudun ve sevginin rengi olarak özellikle parlatılır.Mavi ışığın ve umudun rengidir.
yürek öyle kocaman ve öylesine kucaklamış ki çocuk olmalı dedim şimdi aynadaki aksime sırtımı dönüp resetlemek istedim kendimi döndüğümde aynada altı yaşım olmadı on yedi yaşım
TEBRİKLER.... hani benim bilyelerim,uçutmalarım,topacım...kiraz ağaçları,zeytin dalları, eyyyyy güneşşşş feryat bile edmiyourm boğazımdaki yumrudan...pc mdeki bu aralardaki arızalardan bu şiiri nasıl geç okumuşum ben..?
maddesel çıkarlar uğruna üste çıkmak için birbirini ezen insanlığın, global rezaleti başka hangi yerel ve şiirsel yergiyle dile gelebilirdi ki... gıptayla okudum tebrikler
"pisliğin ortasında düş kurabilir mi insan" diye bir seslenişe rastlarsanız şiirde, ki bu şiir de günün seçilmiş vitrin şiiriyse, alacağınız cevap :Kurar-Kuramaz olabilir. Hatta bunun ortası da var; kurabilir de, kuramaya bilir de...
Ağzıyla kuş tutsa şair, gökten Necip necip; Nazım nazım yağsa, Ya riyakar "yürekten öpmeler" düşer sayfaya, ya da "harikasın"lar!..
"görmeyi reddedenler küçük balıkları öldürüyor kapımızda oynayan ayışığında gardiyan. ahh,işte çok renkli bilyelerine cep arayan ne çok yanmış çocuk var"
Şairin yerinde olsam sanki şiirin burasını açardım. Bilyeler, çocuklar; yanmış çocuklar! Görmeyi reddedenlerin küçük balıklara kastını izah ederdim; ben olsam..
"hayat yosun kokan izbe köşeli hamak savrulan iskele yılan yuvasında zehirli sarmaşık.." Hayatın tasviri ve teşbih ne kadar candan..Şair rastgelemi yazmış bu kısmı, yoksa bilinçli mi düşmüş satırlara, allah bilir..Bizim bildiğimiz; yakışmış; oturmuş!
"güneşimiz mi öldü kimliksiz bir düş kaldırım yamyamların sokağı yağmur geri verir mi salıncağımı temizler mi pisliği" Şairin dilince sorsak, desek ki, -pisliğin ortasında düş kurabilir mi insan?
"alın çocukları geri verin gözlerime güneşin doğduğu yerde sallansın oyuncaklar mavi cepli olsun minder."
Güneşinizin ölmediğinden eminim. Umarım bu şiiri doğru algılamıştırım; başka şeyler düşünerek yazdıysa şair, affola.
güzel önerilerinize çok teşekkür ederim şair; çocuklar benim kıyamıyacağım ve gözlerine baktığım zaman samimiliği keşfettiğim anlar,kim bilir sokaklardaki hangi kareler beni etkilemiştir ,hep düşünmüşümdür sokakları ah bir mavi cepleri olsa sokakların minder gibi çocuklar korkmasa izbe köşeli hamaklarında teşekkürler
güzel önerilerinize çok teşekkür ederim şair; çocuklar benim kıyamıyacağım ve gözlerine baktığım zaman samimiliği keşfettiğim anlar,kim bilir sokaklardaki hangi kareler beni etkilemiştir ,hep düşünmüşümdür sokakları ah bir mavi cepleri olsa sokakların minder gibi çocuklar korkmasa izbe köşeli hamaklarında teşekkürler
Zamanın en çok etkilediği değerlerimiz, gözler kırpılmadan harcanan evlatlarımız, sokak başlarında kah avuç açan, kah hırsızlığa yönlendirilen, kah sokak gösterilerinde fışkırtılan sulara siper edilen, kah şehvet kurbanı bir anlık zevkin ürünü olan, içimizi yaralayan bir konu...
Neyse ki kurdela takılırken bu defa dikkat edilmiş buna...
Çünkü sentetik şiir modası hakim ya, sade bir dille yazılan şiirlere kurdela pek verilmiyor da, ille de imge yağmuru olacak, naylon yanığı kokacak, çoğu şiirlerde imgelerin yoğunluğuyla aklım birbirine karışıyor, nedir acaba bu moda mı, gizemli şiirlerle göz boyamak... Ne kadar çok imge, o kadar çok yorum, işte sır burada...
Yaşananı ve yaşatılanı süsleyip püslemeden, ve ya kıvırmadan, korkmadan yazanlara selam olsun
Şair toplumun hiç kapanmayan devamlı kanayan yarasını gözler önüne sermiş, tebrikler şair...
Nasıl da dokundu... Bizimkisi kendini kandırmaktan başka bir şey değil içimizdeki çocuklar öldükçe/öldürüldükçe... Düş kurmak mı? Düş sandığımız belki de kabustur! Gerçekler çarpınca yüzümüze...
hidayet dal tarafından 4/14/2008 6:37:18 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ne oldu ? Moral sıfır. Tık tık tık . Biz hayattan bıktık mı ? Tıklayıp gitmişsin Aysu , bizim kapımızı... Sürahi de buz ... Tık Tık Tık Buzları kırdık .
hayat bazen,üzerinden fay hattı geçmiş bir yol gibidir... Ne geri dönebilirsin. Nede ileriye gidebilirsin güvenle...diye devam eden bir şiirimi hatırlattı. farklı bir yaklaşım .güzel bir anlatımdı.. kutluyorum şairi...
"bir çocuğun kötürümlüğüdür taşıdığım bir kötürüm çocuktur içimde deniz fırtınaları en eski ayakkabılarım en eskikapı eşikleri bırakıp kendimi eski fotoğraflara,eşiğinden bir türlü atlayamadığım"
vaf.. aysu mükemmel olmuş.. neden çocukların misketlerini erik ağacımızın dibine gömmüyoruz.. yarın misket çiçekleri açmalı dört bi yanda.. sonra o dallardan tutunarak göğe varmalı düşlerimiz.. buharlaşan dünlerimizi güneş yakıcılığında kurutmalı, sonra da gökkubeden mavi yarınlar düşürmeliyiz küremize.. onlara beni anlat aysu.. "rüzgar bizi taşıyacak.." lalalalala..
imitasyon düşler tarafından 4/14/2008 12:40:19 PM zamanında düzenlenmiştir.
pisliğin ortasında düş kurabilir mi insan bir avuç şeker alıyorum köpeklerin dişlerinden fırlıyor çocuklar safram kusuyor çukurlarına.
Her harfi,her satırı altın harfler gibi değerlide. Bu dizeler hergün gördüğümüz manzaralarını hatırlatıyor Çöplerden ekmek parası için plastik toplayan çocukların.
Çok güzeldi... İçim sızlayarak okudum. Tebrik eder, selamlar, saygılar sunarım.
hayat yosun kokan izbe köşeli hamak savrulan iskele yılan yuvasında zehirli sarmaşık. Acı bir adres.....Güneşimiz ölmedi ama yoruldu yanmaktan,bizde nasıl gençlik ateşi söner yorgunluk başlarsa o da öyle..."görmeyi reddedenler küçük balıkları öldürüyor kapımızda oynayan ayışığında gardiyan." En azından görmeyenleri reddedenleri hala görenler var,herkes görmeyi reddetmiyor.Tesellimiz bu olsun.Ümitlerimizde bu çok güzel şiirin gibi olsun.Tebrikler,anlamlı dizelerdi....
yaşam uçurum kenarı puşt tuzaklara kurban giden gözlerindan kan damlayan çocuk yanımızdır kimliğim! faili meçhul cinayetler listesinde söyle bana anne söyle! mavi minderim nerede?
deyiverdim bende Sevgili Aysu... Kalemini gıptayla takip ediyorum. Nazar boncuğum ve kurdelalarım sayfanda bilesin.
sahi bir çocuk cepsiz yurtsuz,gözlerini arıyordu. dudaklarında ölü balıklar yamyamlar sokağını soruyordu. derken güneş miydi,tüm salıncakları bir şey yuttu.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.