1
Yorum
34
Beğeni
5,0
Puan
1163
Okunma
/
rüzgara söyle hepimiz ceset gibi kokuyoruz ve fazla yaklaşmayın.
havlayan köpekler, birbirine bakan göz arkadaki yüzler ve kanun hiçbir zaman doğruyu söylemiyor
ya da halil cibran’ın mezarlıklarına bak
görünen göründüğü gibi olmadığında
çekirdeği ne eritiyor
havaya fısıldadım,
o lanet sinek tanrılarından başka ne var ki?
ve sadece gülen seyirciler
fenerler ve bulutlar
ağaçlar çiçeğe donatılmış. ölü bir çiçeğe.
II
çağrılmayanların adı neydi
çağrılmayan kadın, çağrılmayan adam
o bataklıkta ahenkle kükreyen kurbağalar, kuşakları birbirine bağlayan ve göğsünde tutulan bu dart
ne uzun hikayedir, belki hikayeler anlatır bir kurbağa ötüşü
kalkıyorum, kurbağalar dönüyor kafamın içinde
ben sadece yakup’un ağzını öpmekten geliyorum
donuk hal, beyin damarları ve yenilgiler gibi bir anevrizma
tekrar yenilmek
peki kaybedersen ne olacak
tekrar deneyin sisifos gibi
tekrar yenilin aşağıya doğru
yine yenileceksiniz yukarılarda
müziğin ritmik her vuruşunda,
.
.
şimdi lilith’i öpmeye gidiyorum
kimsenin görülmediği yer
kimsenin çağrılmadığı o yerde.
5.0
100% (14)