DİNMEYECEK
Olur muydu olmaz mıydı ikilemi değil mi
Nasıl da yaktı canı, çevirdi sanki küle Haniydi o mazinin gülüşleri neşe katardı Hasretlik bile yakamamıştı böylesi şu canı da Faniliğin içindeki her yönden daraltan, boğan Bir daha değememek var ya değil tene Fersah fersah uzak baktıran hem de gönle İşte o zaman anladım, yıkıldım,tükendim Sen, kendinle birlikte geleceğe inancı İnancı besleyen ümitlerimi de toptan tükettin. Az daha sabır olsaydı demek var dilde Mihrabımız gibi sevmeler söyle nerde Arşa erişsin dilerken onca sade duygular Yazık oldu, henüz yeşermeden de soldular. Sorgulamak, hesaplamak, ön görmek yoksa İstifleyerek yaşamaksa bu berbat hezeyanlarla Niçin akıttık ki içimize oncadır türlü cefayı Savuşsun istemedik mi cümleten türlü belâyı Ve sen ayrıldın bu kutlu yoldan, düştü omuzlar Arkandan neler söylendi bilemezsin belki Ve fakat bizde, kurudu gözlerde pınarlar. Mutlu olma diyemem belki, dilim lâldır Mutlu da ol diyemem ki, kalpteki hardır Yaratan bize verdi ağırını yükün, baş üzre Ölene dek kalacak ayrılığın acısı, artarak Taşımak düştü bize, küstü gönül biçâre Öyle bir dokundu ki geçmeyecek acısı Kanayıp duracak, tampon, turnike nafile Yıllar öncesinden kalan bir resimsin sen Ölene dek duracaksın, solmaksızın yürekte... Oğuzhan KÜLTE |