.....güzmüş be usta
Gönlü şâd eylerken gelen selâmı
İncitmiş ağyarı üzmüş be usta Bir muhabbet-nâme sanki kelâmı Nice şom ağızı büzmüş be usta Câna zindan iken beden gurbeti Sadâkat burcunda tutup nöbeti Dost ilinden gelen zehri şerbeti Rızâ imbiğinden süzmüş be usta Ümid eman vermez isyân devine Sabır bağdaş kurdu yâren evine Maḥzūn kara bahtım artık sevine Sevdâ ummanında yüzmüş be usta Hâtırâlar suskun hayâller kırık Sükût libâsında gamda hıçkırık Ölümden bin beter denen ayrılık Aşkın kitâbında cüzmüş be usta Her nefes yanarken hicran nârına Adıyla çekilip hasret dârına Gayrı çıkmasam da olur yarına Aşılmaz engeller düzmüş be usta Günâhi’nin şimdi toyu düğünü Neylesin şöhreti neylesin ünü Takvimde unuttu doğduğu günü Dünya ikliminde güzmüş be usta Günâhi Ahmet İslamoğlu |