.....hüzündesin yârŞiirin hikayesini görmek için tıklayın setreyler ,basireti bağlı sevdaları gül kokan avuçlarında...
Gönül defterine nazar eyledim
Her hece her mısrâ cüzündesin yâr. Mâziyi içimde pazar eyledim Kederde elemde hüzündesin yâr. Kapılıp giderken hevâ arkına Çoktan veda etmiş ömür kırkına Geç de olsa vardı şimdi farkına Beden ikliminin güzündesin yâr. Dünya dediğimiz çile yumağı Aşılmaz gibidir mihnetin dağı Âşık mâşuk ile kesmezse bağı Sabır yokuşunun düzündesin yâr. Günbegün artarken cürmüm vebâlim Kırık aynalara sığmaz ahvâlim Mahrem-i esrara ayandır hâlim Verilmiş ikrarın sözündesin yâr Meshur yüreğimin yegâne şahı Bu şeb-i yeldanın yok mu sabahı Kaybolan yılların çelimsiz âhı Hayat ağacının özündesin yâr. Düş gibiydi hayâl meyâl gördüğüm Firkat gergefinde aşkı ördüğüm Senin olmadığın sevda kördüğüm Baktığım ekvanın yüzündesin yâr. Zevâle yürürken ten adım adım Âlem-i ukbâya kaldı muradım Çileler burcunda dolsa miâdım Günâhinin gönül gözündesin yâr. Günâhi Ahmet İslamoğlu |