Achilleus (Akilleus-Aşil)/Aphrodite(Afrodit)/
Briseir(Briser)/Patroclus(Patroklus)/Hephaestus(Hıfestus)


VI-TROYA SAVAŞI-BÜYÜK KUŞATMA


Dokuz yıl sürecek savaş başlamıştı, kuşatılmıştı Troya,
Şehrin tüm bağlantıları kesiliyordu dış dünyayla.


Yağmalanıyordu surların dışında kalan köyler ,topraklar.
Toplanıyordu ganimetler, esir alınıyordu kadınlar.


Güzel kızlar pay ediliyordu, Akha kralları arasında,
Bir gün bir rahibin kızı düştü, Agamemnon’ un payına.


Bu genç kız ,Apollon’ un tapınağının rahibinin kızıydı,
Teslim etmedi kızı babasına, ona göre onun hakkıydı.


Apollon hiddetlendi Akha ordusunun üstüne veba illetini gönderdi,
Dokuz gün sürdü ,her gün arta arta ölümler gerçekleşti.


Pes etti Agamemnon, lanetten kurtulmak için ,esir kızı teslim etti.
Sonra da gidip Briseir ’i aldı kendisine, o kız Aşil’ in ganimetiydi.


Çok sinirlen Aşil, askerleriyle birlikte savaştan çekildi,
Bunun üzerine Akhalar çok büyük bir üstünlüğü kaybetti.


Aşil olmadan kazanılamazdı bu savaş, kahinler söylemişti.
Aşil savaşması için bir şekilde ikna edilmeliydi.


VI-TANRILAR SAVAŞTA TARAFLARINI BELİRLİYOR


Savaş insanların savaşı olmaktan çıkmaya başlamıştı,
Tanrılar da yavaş yavaş seçiyorlardı bir tarafı.


Paris’e öfkeliydi zaten Athena ve Hera çoktan taraflarını seçmişlerdi,
Poseidon ve Hermes’i de Akhaları desteklemeleri için ikna etmişlerdi.


Aphrodite baştan beri Paris’in yanındaydı, almıştı güzellik nişanesi elmayı,
Artemis,Leto,Ares ve Apollon da Troyalıların tarafıydı.


Zeus dışarıda kalmaya özen gösterse de ,Troyalılardan yanaydı,
Yine de olmuyordu bariz bir yardımı.


Her tanrı kendi tarafında ki askerlere yardım ediyordu,
Gerektiğinde onları ölümden bile koruyordu.


Kızışıyordu olaylar tanrılar arasında,
Savaşıyordu Aphrodite ile HermesAres ve Athena.


Başlatmıştı fitne tanrıçası Eris, her şeyi bir elma ile,
İşin bu kadar büyüyeceğini o bile tahmin etmemişti belki de.



VII-AŞİL’İN TEKRAR SAVAŞA DÖNMESİ VE HEKTOR’LA DÜELLOSU


İkna edilemiyordu Aşil, savaşa dönmeye,
Aşağılanmıştı ya da öyle hissediyordu kendince.


Patroclus kuzeniydi Aşil’in, büyümüşlerdir birlikte,
O bile kabullendiremiyordu savaşmayı ,yarı tanrı Aşil’e.


Akhalar çok güç kaybediyordu ve Patroclus dayanamadı,
Giyindi Aşil’in zırhını ve miğferini ,onun kılığında savaşacaktı.


Akhalar Aşil sandı bu savaşçıyı, moralleri düzeldi,
Sahte Aşil Paris’in abisi Hektor’ la karşı karşıya geldi.


Hector, Troyalıların en büyük savaşçısı,
Kralı Priamos ve karısı Hekabe’nin en büyük çocukları.


Fazla sürmedi savaş neredeyse hemen bitti,
Hektor bir kılıç darbesiyle Patroclus’ un boğazını kesti.


Derin bir sessizlik oldu savaş meydanında,
Aşil yenildi sandı herkes ,derin bir hüzün çöktü sonra da.


Aşil’e haber verildi ,anlatıldı bu trajik ölüm,
Neredeyse çıldırmıştı, dönmüştü savaşa, başlıyordu zulüm.


Tören yapıldı Patroclus’a bedeni yakıldı küle dönüştü,
Aşil tekrar kuşandı zırhını ve kılıcını yollara düştü.


Troya’nın kapısına dayandı, Hector’u düello için çağırdı,
Kuzeninin öcünü almaya kararlıydı, kimse onu durdurmazdı.


Ailesi istemedi savaşmasını, Aşil’in karşısına çıkmamalıydı,
Reddetti bu öneriyi Hector ,o gururlu ve büyük bir savaşçıydı.


Kaçamazdı, gizlenemezdi korkaklar gibi,
Savaşmak, ucunda ölüm bile olsa, en iyi bildiği işti.


Kuşandı zırhını, aldı silahlarını, kapı açıldığı anda Aşil hemen saldırdı.
Hector ne olduğunu bile anlamadı, surların etrafında koşmaya başladı.


Aslında Apollon Hector’un yanında olacaktı ve onu koruyacaktı,
Ama Zeus emir vermişti, artık Olymposlular bu savaşa karışmayacaktı.


Bir kılıç darbesi aldı Hector, göğsünden yaralandı,
Hareket ettikçe yarasından kanlar akıyordu, delinmişti güçlü zırhı.


Aşil’in daha güçlüydü zırhı ve silahı, demircilerin tanrısı Hephaestus yapmıştı.
Bir ölümlünün zırhı bir tanrının yaptığı silaha karşı ne kadar dayanırdı?


Tükenmişti Hectos, dünyada ki zamanı bitmişti,
Acımıyordu Aşil ve son darbeyi de indirdi.


Öyle hızlıydı ki vuruş, bir anda cansız bedeni yere düştü ,
Kaplamıştı Troyalıları , prenslerini kaybetmenin hüznü.


Aşil ,Hector’u arabanına bağlayıp, surların etrafında sürükledi.
Onuruna yakışır bir tören düzenlenmesine bile izin vermeyecekti.


Kral Priamos günler sonra gizlice Akhaların arasına girdi.
Aşil’i çadırında bulup, ondan oğlunu vermesi istedi.


Öldürebilirdi Aşil kralı da, cesaretinden dolayı taktir etti.
Onurlanmasını istedi Hector’un, kabul etti ,ölüsünü verecekti.


Priamos aldı oğlunun ölüsünü, götürdü Troya’ya,
Kutsandı cenazesi, uğurlandı ölüler diyarına.