GİDİYORSUN YİNE
Nasıl da geçti hoyratça gün ve haftalar
Eklendiler birbirine bize mi tavırlar Kilometrelerce gidilen sahiller, yollar Hiç yaşanmamışlar gibi şimdi anılar. Oysa bitmesini istemezdik geçen günlerin Zamanın çarkına hükmü veren değilim Her birimiz sürüklenip gideriz onla Geçmişe takıldım yine, versek bir mola. Hiç sevemedim inan ki şu ayrılığı Mesafeleri boş ver de yüzünü göremem Ne zaman girmem gerekse o boş odana Duygulanırım kendimce, gözyaşımı silemem. Binlerce satırlık kitap okudun, özelsin Geleceğe koşan bir yıldız gibisin Bizimle geçen şu zaman çok çok özeldi Ayrılık perdesi gönlü yıkıp da geçti. Belki bunları söz ile anlatamadım Sen ki yaralı kalpte sessizce duransın Geldi yine uçma vakti açtın kanadı Kabuk bağlamaklı yaram yine kanadı. Yeterki sen sağlıklı ol, gelirsin yine Gittiğin yerde mutlu ol, başkası neyime Üç beş kuruş değil mi hayatın rutini Anne, baba çekermiş yükü, sarar sineye. Kimler var şimdi bu hissi taşıyan Yollara sökün oldular bir hayli zaman Gelecek kaygısıdır bu gurbetlik bâki Çalışanı Hak da sever, bu emri ilahi. Ve boşluğun asla dolmayacak bilirim Yeniden gelme vaktini iple çekerim Bir ömür fedâdır sana hep yanındayım Başarıların daim olsun, gurur duyanım. Dedim ya şu gitmeler ne de sevimsiz İnsanı tüketirler ve ederler sevimsiz Yüzüm asık gezeceğim belki birkaç gün Ve asla geçmeyecek olansa yürekte hüzün. Elbette bu hengâme bitecek bir gün Dizelere dökülecek sensiz geçen gün Ve diplomanı da eline aldığın o gün Bana bayram, hem mutluluk beklediğim gün. Uzaklara açılanlar var meslek uğruna Çok çaba gerektiriyor bu hem de zorluca Gurbetlik bir yanda çile, ötedeyse gelecek Dilerim ayrı kalanlar bir gün elbet gülecek. Oğuzhan KÜLTE |