Ve sen gelirdin
Hiç gitmeyeceksini düşlerdim
Giderdin beni çaresiz bir figana kundaklayıp
Mum ışığında eriyen bir narinlikte
Erirdi yüreğim
Işığı yetmezdi ayın karanlığı Yırtmaya Ayka'...
Ayım sendin
Sen hiç bilmezdin ki
El gibi bana zifiri karanlıklarda doğardın hep
Elim ermezdi göğüne
Gözüm yetmezdi çeperlerini göz yaşımla ıslatmaya
Sen gelirdin
El gibi koklardım adımlarının bittiği yerdeki gülleri
Yaprak yaprak uçardı sonbahar saçlarımdan
Giderdin
Bilmezdin arkandan tutuşan ellerimin çığlıklarını

Ne diyelim
Sayın edite kucak dolusu hayali hüzünler essin ki sadece şiirleri ağlasın...
Saygılarımla...

Anlatamadıklarımızda g/izli yitirdiklerimiz
Hayatlarinda olmak istediklerimiz
İstekikçe biz uzaklara gidenlerimiz

Ardında kalan yine biz
kırık bir testi ne koysan sızdıran hayallerimiz

Bir de keskelerimiz!
Kendileri ile gitseydiler amenna

Ne demiş Asaf usta
"Gerçek değer, gelmesi ile boşluk dolduran değil, gitmesiyle boşluk yaratandır ".

Sahi
Şiirlerinde hitap ettiğin hep aynı kişi mi?
Bi sürü varda
🙃
Sevgimden

Takilma be Ramo kardeş
Giden yolunu, kalan yerini iyi bilir.

Eyvallah

Şiiriniz, duygusal ve kalbin içine doğru lahuti esintilerle, özlem, aşk, kayıp ve çatışmaların yoğun bir şekilde işlendiği güçlü bir anlatıya sahiptir kıymetli dost...
Şiirde, hitap edilen "Ayka" ya yönelik derin duygular ve iç çelişkiler ifade edilmektedir.
Ayka'nın varlığı ve yokluğu etrafında şekillenen karmaşık duygusal deneyimleri yoğun bir şekilde işlemişsiniz.
monolog tarzındaki anlatım, şairin duygusal çelişkilerini,
özlemlerini ve içindeki sorgulamalarını derinlemesine ifade ediyor.

"ve sen gelirdin
tomurcuğu patlayan güller gibi
açılırdı yokluğun varı": derken burada,
"Ayka"nın varlığının, hayatın ve duyguların tomurcuklanan güzelliklerini çağrıştırdığı görülüyor.
Ayka'nın gelmesiyle boşluk doldurulur gibi olurken, onun yokluğu da duygu yıldızlarını kaybetmeye benzetiliyor.

"yıldızlarını kaybederdi işaret parmağım
tutulurdu benliğim" ifadesiyle, Ayka'nın gelişiyle birlikte hissedilen kalbii titreşim ve değişim vurgulanıyor.
Ayka'nın etkisiyle şairin kimliği ve düşünceleri değişime uğramaktadır.

"beyaz bir martı şarkı söylerdi
bütün fenerlerini kısardı alnımın çatısı" Ayka'nın varlığı, pozitif bir değişimi sembolize ederken, fenerlerin kısılmasıyla iç aydınlanmanın ve ferahlamanın ifade edildiği anlaşılıyor.

"istanbul kokardı uzak dağ evleri
gelince sen,": Ayka'nın varlığının çevreye ve şairin algılarına nasıl etki ettiğini anlatan bir dize. İstanbul'un kokusu ve uzak dağ evleri Ayka'nın varlığında daha net ve güzel algılanır hale geliyor gibi anlatılıyor.

"ah benim gör olası ilencim
bilmezdin ki sen" dizesinde, Ayka'nın içindeki duygusal değişimleri ve çatışmaları yansıtıyor.
İlgi çekici olan bir nokta, "ilencim" kelimesinin kullanımıdır,
çünkü "ilence" Türk edebiyatında derin bir iç sıkıntısını ifade etmek için kullanılır.

"hadi varlığına biat etsene evvelin
hükmü kalu belâdan değil miydi sevmenin" ifadesiyle, Ayka'nın sevgisinin ve varlığının, tüm olumsuzluklara rağmen, onun yanında durarak aşkı kabul etmeyi anlatıyor. kanaat-i acizanem..

"çağrımın köz bebeği
diken diken batan türkülerin
örtüsüz hikâyelerin burjuvası
sol öbeğim" dizelerinde, Ayka'nın yeri ve etkisi anlatılırken, aynı zamanda içsel zorluklar, hüzün ve ayrılık teması yoğun bir şekilde ifade ediliyor.

"ayka’
karanlık kanıyor
içinden kızıl bir ırmak akıyor" ifadeleriyle Şiirin sonunda,
Ayka'nın varlığı ve gitmesiyle iç dünyada gerçekleşen dramatik değişiklikleri, yansıtan güçlü bir ifade bulunuyor.
"Karanlık kanıyor" ifadesi, içe dönük duygusal çatışmanın ve zorluğun bir yansıması gibi görünüyor.
Güzel bir hasret ve özlem şiiri okuduk..
tebrik ediyorum kıymetli dost..
selam ve saygılarla..