_Zeyla_
...
seni bir vadinin bilgeliğine yemin ederek bembeyaz bir zambağın neslinden yaratmış Allah çıkar üstündeki siyahı içim geçsin ne çok .şiir geçirsin içim zeyla renkler birbirini ciğerinden vursun çiçekler birbirine seni sorsun uzaktan uzan uzanabildiğin kadar roller soyunsun kelebekler kovulsun sadece yüzün otursun asaletin koltuğuna zeyla-sadece yüzün hadi zeyla hadi şöhret basamaklarını arala gözlerinin yüzüme bir resim çizsin namlusunu yüreğime doğru çevir bir el dokunsun tetiğe bir el uyandırsın şu suskunun tüneğinde hürriyet diye şakıyan kuşlara söyle de erkenden insin şu ömrümü sömüren kapitalist yokuşlara söyle yoksun diye sen vuslata fesat değiyor elvedaya hakikat fundamental kelimelerle gel yeryüzüne ferman buyur göklerin lisanından içime bir yıldız akıtıp eze eze bir etsin içimi sil baştan yaz hiç oğlu hiçliğin kitabını kendine bir yer bulup memleketine ellerinden girsin şu Leyla’nın kıblesinde mecruh duran kumları değneğiyle eşeleyen sanrılara bak onlar da derbeder onlar da benim gibi matemdeler yalvarmaktan başka su hırpalanmaktan başka rüzgâr yok buralarda hadi imtiyazlı bir tohum ek çürümeye meyleden bu utanç bitsin de hilkate değsin ... _boran |
Nasıl bir başkaldırıdır ki bu iç susuşlarına sevda dolu bir yüreğin
içini sarmalayan matemin rengine nasıl bir yakarıştır değişmesi için
kuşlardan medet umarcasına taşınmasını dileyip suyun arındırması için siyahı ,
çaresizlik de olsa nasıl bir zarafettir sunumu aşkın özlemin ve acı bekleyişin dizelere
hayran olmamak elde değil
Söz yeter mi bilmem tebriğe
Saygım sevgim ve takdirimle Sayın Boran