Melankolik hallerim…
Kim ister ki bu ayrılık denen melankoliyi...
Gerim gerim gerilir insan çarşaf misali... Öyle beyaz tenli falanda değil ha, kapkara karanlıklar kıskanır... Kuşatma altında kalır... Bütün ümitler en kaz altında... Geç kalır acının sesine çığlıklar... Bir serçe vurulurken göğüs kafesinden akciğerin sol yanında , ağrıyı kaburganın üzerinde hissedersin... Façalıdır artık gecenin çehresi ve buruktur aşk denen yangının... Alevi kısırlaştırılmış zaman... Yalnızlığınla boğuşurken bulursun terk edilen çaresizliğini... Sesize alınmış yüreğinin kimseler duymaz sesini... Acı denen şey adını hatırlamaktan başka çaresizlik sunmaz... Buzul kara kışına zincir kıran ayazı karanlığında... Kimse istemez karaların melankolisini... Şizofrenin tekerrür eden dönencelerini... Halsiz kayıp edenleri ve sevmediğim çaresiz sözlerin kitabevlerini... Binlerce yıl yaşadım, binlere karışmış düşüncelerim kayıptır... Yunus Yaşar |