SADAKAT
Mesele her sonunda bir günün yitirmeksizin özü
Yarını açabilecek yüreklilikte korumak değil mi beni Kimden gelirse gelsin, ne kadar güçlü olursa olsun İhanete direnmenin gereği olan duruşun ağırlığı çok büyük Belki de bundandır sırtta taşınır durur da yüksünülmez Ve ilhamı bir veren olur, sabırla yere düşülmez. Duruştur yerinde o, kiminde derince bir bakış ve belki Tüm cazibelerine karşın seni yoldan edecek renklere Kısacık bir andaki hezeyanlara mertçe göğsü geriş, Zaman zaman tüm günü solurken, birden de tükeniş Planında hayatın ivedilikle verilecek ve can yakan Uğruna taşıdığı kıymetlerin bedellerini soylu bir ödeyiş. Zaman değişir, yollar, sokaklar dönüşür moderniteye Suretler tanınmaz olur, hamlıktan kemâle çıkılır yokuşta Ne inerken kaçırılır ayar, ne de çıkarken denilir öf, O, içimizde ve derininde durur tüm döngülere rağmen Fıtratın asil çocuğu namıyla hem de dimdiktir, pahasız Bütün musibetlerde sigortasıdır hayatın, tartışmasız. Olmasa da seni tartacak kefede mal, olmasa makam Asla değişmem bu izzeti, ayak altına da aldıramam Ondaki kudreti bir kere tattım ya, gerisi sadece detaydır Ne iki diplomayla ulaşılır ona ne de lakırtılı sözlerle Sen istersen o konuşur, susturur azap veren cehâleti, Yeter ki bil değerini, onca yıldır seninleydi, gölgendi. Birileri ne de çabuk vazgeçmişti ki sendin kalan Biliyordun içten içe özünü mevzuunun, neydi seni tutan Söz veren çoktu ve fakat uzaktı diller samimiyetten Yürekten inanarak dile geldi lügât ve ölümüne Ezildin, büküldün, terin dahi soğumadan düştün yola, Dönüşü yoktu senin için bu yolda, hem de dimdik Sarsıldı yer, gürledi gökler, her bir yanı inletmiştin Asil kılan bu yanın ya, alkışa değendir o asaletin. Gelip geçerken şu yeryüzünden dipdiri bir o kalacak Suretin, adın, sesin dahi zamana mağlup olacak Sadakatin yok mu sadakatin, cümlesi hep dem vuracak, Bil ki senin ardından da, bir tek odur haykıracak… Oğuzhan KÜLTE |
Sözlerini beğeni ile okudum,
İlahmın daim olması temennisi ile,
Esenlikler dilerim.