VARLIK VE YOKLUK
Kimilerini mahzun bırakıyor ve kolu kırık
Kimileriyse farkındalıktan yoksun yaşar Yokluğun sarsıcı ve acı veren yanını Zamanla öylesine benimsemiştir ki insan Daha ötesi bir yokluk onda anlamsızdır Ve daha azı varlık sayansa farkındalıktır. Hangi hezeyanlarla dolsak da zamanla Tüketiyoruz varlığı yokluğa doğru her an Ne denli zengin olsa da kazanımlar, yitiyor Belli ki bir ilâç gibiler, miatları tükeniyor. Ne varlığın bir üstünlüğü var aslında Ne de yokluk sürer saltanatı daim İkisinin gidip gelmeleri de bir bakıştır Durduğun yere göre şekil alır bu zıtlıklar Yeri gelir sayısız varlıkta bulamazsın saadeti Yokluk varsayılanda ise bulursun bir izzeti. Bizi biz edenlerin içinde de ikisi var Ya dolusunu gören bir gözle bakarız güne Yahutta dem vurup dururuz boşundan Karaya bağlamanın adı olan şu yokluk Beyazla bağdaşmayan bir de varlık dizesi Anladığım o ki, her ikisi de bir ince çizgide Akıl ve yürekle bakınca evriliyor tersine Yokluk denen zenginleştiriyor iç dünyayı Varlıksa katli oluyor yerinde, kayıyoruz Dolu dizgin yaşana güne bahsızlık sayıp onu Varlıkta da en derin yokluğu bizzat soluyoruz. Her şeyimizin olması bizi biz edemedi, eksikti Hiç bir şeyin olmamasıysa bir eziklik değildi Niçin maddi kazanımı tercih ediyoruz ilkinden Mücadelesiz kazanımlar vermmyor keyfiyeti ah Dağlar kadar da olsa şu varlık , mutlu etmiyor İnsanın içini doldurmuyor maddiyat, kof kalıyor. Ne de güzel söylemişti Yunus, varlık ve yokluğa Sevinememişti birine, herkes isterken onu Yerinmedi diğerine, itici gelirken onca ademe Biz de o yolda yürüyenlerle gidebilirsek, bulacağız Azında da olsa varlığın içindeki özü bulup Çoğundaki kazanç sayılanı akılda tutup Şımartılmamış bir nefisle yola da koyulup Ne narasını atacağız vardır diye cismaniyet Ne de ölümdür o yokluk deyip, resti de çekip Biri olmadan anlamsız olduklarını nihayet öğrenip Şükür ve sabırla fakat çalıp didinip Hayata emekle değer katıp, gerçekten hürce yaşayacağız. Oğuzhan KÜLTE |