1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
621
Okunma
Bir söz doğurdu beni
Sırtımda kamburum
Yüzümde doğum lekesiyle
“Neşter vurulmaz bu hastalığa” demiş biri
Görünce ürkmesin kimse diye
bulduğu paçavralardan
rengarenk bir elbise dikmiş üzerime boylu boyunca annem.
Annem ki ne dikiş gelirmiş elinden, ne nakış
"Anne olurken bile bana sorulmadı" demiş.
"Hiç istemedim" demiş
Anne olmayı hiç istememiş.
Oysa, “Tanrı armağanı” deseydi
kabullenirdim taşıdığım tüm izleri.
Çırılçıplak kaldığım an
bir söz serdi üzerime geceyi
Ki ne zaman gün kararsa
haminnemin anlattığı korkunç masallardan kalma
iki yakası boynumda düğümlü korku pelerini
iki yakası boynumda düğümlü huzursuzluğum sarar ruhumu.
“Niye hep korkuturdu anlattığın masallar?” diye soramadan
haminnem öldü üç vakit önce.
Masallar ürkütücü birer yâdigar aklımda.
Bir şarkı mırıldandığım an
bir söz düştü ağızdan
Kırıldı, dağıldı, yayıldı
ucu kesici anlamlara ayrıldı çoğaldıkça
Yazıldığı her sayfada kanatıldı umut taşıyan sözler
kara kaplı deftere dönüştü kaderim denen roman
kenarlarında kurumuş gözyaşı izi
üzerinde hiç tutulmayacak matemsiz bir ölüm sükuneti
Medet umdum bir çingene kızının üç beş çakıl taşıyla açtığı faldan
Ki kız taşlara değil gözlerime baksaydı
Uydursaydı şöyle güzel birkaç yalan
Bir kibrit kutusuna bile sığardım mutluluğumdan
Ne gidecek bir yol göründü, ne esecek bir ferahlık haneme
Taşların soğukluğundan başka
Oysa üç vakitlik sevgi uğruna göze almıştım her şeyi
Sevmedi ki hiçbiri.
Ne zaman yalnızlık vursa
Sığınırım duvarla aramda saklı gölge oyununa
Kimsenin izlemediği tek perdelik avuntuma
Bir anlık umut uğruna ne çok dokundum cılız bir mum ışığına
Bir mum ışığı eritirdi bir an da olsa karanlığı.
Onlar, hiç uğramayanlar hayatıma
bu günleri göremediler ama
doğum lekesine de neşter vuruluyor steril odalarda
dün izlerini de artık
Başardım sonunda kamburumu kesip atmayı
BAŞARDIM!
Pansuman niyetine bembeyaz iki kanat taktırdım dün izlerinin üzerine
ben uçacağımı sanırken üç vakte kadar
bir söz düştü gözden
“Ben uçamadım, sen de uçma!” dedi.
Uzadı tırnakları
uzandı pençeleri sırtıma
kopardı taşımaya tam alışmışken kanatlarımı
“Ben senin hikâyenin adıyım
sen varsan ben varım
ben varsam sen varsın.” dedi.
Anlamını sırtıma yükledi
“Öyle herkes bilmez;
zordur merdiven altında mücadelesi yalnızlığın.
benden başka kimin var ki.
ikimizin sonu da intiharından olsun.” dedi
Taşıdığım ağrısı hiç dinmeyen birkaç söz,
yüreğe kök salmış ağrılı izlerle kapanmayan bir yara
Onlardan başka neyim var ki
Bir buğu gibi kaybolmak geliyor aklıma hep bu ara…
HÜSEYİN GÖKMEN
5.0
100% (3)