Yitik - 41demem “ha deyince ölmeyce(ği)mişin” halbuki; bek süründüm altı yok babış ğibi ben eller gibi ağrıya sızıya aldırış etmen, olur olmaza tokdura-moktura seğitmen, her zabah bi ğupa ot çayı içerin; o ğadak; daş olsa yerin . az yaşamadık gene de; emrine şükür, çok şükür, bin şükür emrine bizden önüşküler; yurt dutmuşlar bu Ğaradepeyi havadar gün bağrımıza doğar, suyumuz var taha Allah’dan ne isdeyeyin hinci. . hepiciği nur içinde yatsın gabirleri cennet ossun, bizim ğadak nerdee; ha biz de az eza-cefa çekmedik, çekmedik emme derkene o yanna bu yanna bakdılar, etdiler edemediler taha dün gibi aklımda olannar, yaşanannar Haçça Dezemin böyük gızıyna nerden neşet etdiyse bizikinner durduk yerde bizi sözlediler haftasına şerbet işdiler, nişannadılar . töbossun bak; aklımda bile yoğukan ebi-ceddi aramızdan su sızmaz oldu i(n)san da bi hoş oluyoru anasına satan; zabahın zeherinde gün ağarıyoru, ben soluğu onnarda alıvırıyon ağşam ekme(ği)ni yemeden de ayrılmayon ben utanıyon sıkılıyon da gelgelelim dezem “ı-ıhh” deyoru ekmek yemeden vallaha-billaha salman “körün isdediği bi göz, Allah vermiş iki ğöz” . ben mütemadiyen Dezemgilin işinde gaydındayın dezemin hiş o(ğ)lu file de olmayınça hakkaten hepiciği beni el üsdünde dutuyollar, görsen valla yere göğe sığdıramayollar; iki analı bi “emlik guzu” oldum çıkdım iresmen analı ğuzu demiş “gınalı ğuzu” dedim ya i(n)san bi hoş oluyoru . Sülemen emmi demişin gayat hormetli bobamdan fazla üsdüme titirerdi bi(r) de has-öz; garısının yeğeniyin, dediğine bakılı(r)sa üsdelik de “ilk göz ağrısıyın” dezemin Allah var gören de bana; kızı deği(l) de de(y)zemi havas sanar ben de evelallah, boylu-boslu, görenner döner bi taha bakar civan gibi, garayağız bin goyunnu kürto(ğ)lu bobayeğit, pelvan gibi evelallah dezem dova eder-üfler nusga yazdırı(r) gurşun dökdürü(r) “maazallah” Allah saklasın “göz edeller” der . herkeşler barnağıynan gösteri(r)di valla bi alaka, yahay bi hormet bana bi ikram-izzet, bi temenna ki sorma; guş südüynen besleniyon valla-billa işdehe ömürde bi . Haçca Dezemgil ıccık da garibenner, yalınızlar, ben de olmasam kimsesizler gerçi Sülemen Emmim zaten, oldum olası elin etlisine sütlüsüne bek ilişmez arkası galesi olmayınca zavallı, elinden tavık kesmek ğelmez mülayim-halim-selim bi adamıdı emme dezem lafının üsdüne laf etdirtmez, mencilis adamıydı, tam bi osmannı ettiği yenir, dikdiği keyilir, lafı dinnenir. işin aslı Sülemen Emmiyi adam eden dezemdir. cevval mi cevval, geşdiği yeri titiredir.. . ha gerşi Sarı Sülemen Emmi eyi, hoş da o zamanın behrinde; zalım olmadın mıydı var yaa dilekdor olmayanın anını kakarlar.. ekinini güderler.. ağacını eseltmezler öğüne ğelen üstlerine şirner Sülemen emminin kendi malına maşatına sözünü geçirtmez ederler ağalar beyler dışarı çıkartmaz ederler . gözünün öğünde hacatını, çecini, galdırı(r)dı çeteler zavallı adam yalınız; elinden ne ğeli(r), naçar ıçcık da öteden beri horlandıklarından belki geldi geşdi emme, beni hep el üsdünde dutdular.. sanısın paşa deği(l), padişah geliyomuş gibi yolumu gözlerler; ben taha beriyandan varıyokan hepiciği üsd ayağa galkarlar.. sayamda onnara kimse yan gözünen bakamazdı.. bazı anlarını hizasına ğetirdim, yok efendim, keşif galdıran geç, mıhtara şikat eden bile olmadı esginki ğibi “het-hüt” etmek bireş sıkar adamı . gari bakdığımı hallediyon, atdı(ğı)mı vuruyon, vurduğumu deviriyon; ben de yaman bi herif oldum kiyne deme öyle böyle deği valla; kimseye selam vermeyon, aldırdığım file(n) yok “benin” deyennere yediğim öğümde, yemediğim arkamda yerden alıyon havada savırıyon, gama yekde senin annacan anam sağ emme ben tam bi “dulgarı çocuğuyun” asdığım, asdık, kesdiğim kesdik; ta öyle.. lafımın üsdüne ilaf etdirmezdi Elif de.. o vahtın behrinde getdi getdi zamanı; hemi de Elif de Elifidi bee . |
Emeğine yüreğine sağlık
___________________________Selamlar