AYAŞ...
Gece serin,
Yüreğim serin, Ve hain bir serinliğe tutsak düşmüş, Yaralı sevdiğim… Yollarını aşıp da gelişim… Boyunu boyuma ölçüp de gelişim, Güzellerin içinden seçip de gelişim, Hep sana doğrudur… Nedendir? Hep kaçmaya çalıştıkça sana dönüşüm, Yere sürülmüş bir ser, Ve çehremdeki bu utanç kızılı… Üstüme sindirdiğin bu yalın koku, İçimi buza kesen bu ayaz Nedendir? Ayva çiçek açınca yaz gelmiyor… Ve gönül sevdasından hiç vazgeçmiyor… Hayatın bana ettikleri inan az gelmiyor… Benim umarsız türküm, Gönlümün muğlak bestesi… Kimliğim, Kimliksizliğim, Soyum,sopum,geçmişim… Buğulanmış gözlerin, Ellerin soğuktan kaskatı kesilmiş… Bu yağan yağmur, Yoksa göz yaşların mıdır senin? Benim hazan kokuşlu yarim… Ağaçlarına kazıdığım isimlerde saklıdır gençliğim… Kurduğum düşler çentik çentiktir çıplak dağlarında… Her taşın, Toprağın, Zerren, Lahitidir bambaşka acıların… Ben mahveden, Sen daima affeden… Vefalı yarim… Ben ki senin öz evladın; Sen başkentin üvey çocuğu… Ve biliyorum sende vuslata erecek, Bu manasız hayat yolculuğum… Benim kayıp şehrim, Viran memleketim… AYAŞ… (A-Y) (AYAŞ-ANKARA) (06-09-2008) |