Anladım Kİ
Gözlerim dalsa saatlerce zifirisindeki karanlıklarına
Gecenin en derin yerinde el ayak çekildiğinde Halen buz gibi duran yatağın hiç bozulmamış Ve belki de kısmet bile olmayacak kısacık uykunun Yarı gözü açık ve fakat bahtı net biçimde kapanık Sadece cebeleşmelerde kendi olabilen nicesi Nasıl anlatabilsinler ki gamdan çok ötede duran Hüznü kırk yılda bir hayra yoran vurdum duymazlara. Biz öyle miyiz sanki, olabilir miyiz geniş Sarsılsa cihan yerinden kar yağmazken iskelelerine Kendimizi anlatabilmek için bu ne acele. Onlar değil miydi anlamak üzre olmayan yanlarıyla Kopardıkları tufanların enkazında insanları ezenler Şimdi bak ki değişmemiş hiç bir şey Ellerinde çerezleri, ağızlarında da iki boş lakırtı Bal yapmazlar fakat, petek petek gezerler. İşim olmaz öylesi vurdumduymaz, aymazlarla benim Neden yükselteyim sesimi, neden sinirleneyim Asabiyetin zararı yine dönecekse toptan bana Döner giderim sırtımı, bakmamak üzere de geri Ve yüzümde bir bilenin hicivci açan tebessümleri... Dönüşü var ya zamanın vermez kimseye hesap Her boş vermişliğin de olacak elbette sonu bitap Bir şeyler yapma cüreti olmadan şu yaşamak Kanımca ölü gezmektir, üzerinde olmasa da toprak. Ruhu bile paslanmışsa özü ne yapabilir insanın Metal değil ki bu pasları zımparayla kazıyasın Sanki balmumu heykel ve fakat farklı olansa canı Heyecan katmadan geçen yıllar, hayattan sayılır mı? Şunu çok iyi anladım ki, kabre girmeden de ölünür İnsanlar sadece kalpleri durduğunda gömülür Ya atmalı üzerinden ataletin yolunu açan fikirleri Ya da güzel bakmalı ki güne, yeşersin yavaştan Ruhu okşayan, can can katan gönlün çiçekleri.... Oğuzhan KÜLTE |
Gönül telin susmasın.
Kalemin Yüreğin var olsun.
Tebrik ederim
Selamlar,
Sevgiler.