LELİA VE ŞAİRİŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Lelia’nın hikayesi...
Gel derken
yanmaya hazır olunmayı bekler Lelia çünkü Havva’nın kadınlarındandır Vazgeçilmezliği de Adem’in cennet yalnızlığından... Lelia büyülü baloların melek yüzlüsü Salına salına gezinir ceylan rengiyle iştahlı bakışların simasında ve unutur kadınca yalnızlığın/ın ayazını eti parçalanınca Çakıl taşı kesikleri kalır şafak vakti yağma sonu ayak ucunda... Şair yeni terlemiş bıyıklarınca budala Genç yaşının yeni yetme halleriyle aşık Bu yüzden Lelia’nın gerdanından devşirdiği en ölünesi merasimlerin çıplak ayaklı sanığı Kelimelerini damarlarından çıkarır sökerek kan kızılı cümleleriyle Lelia’nın girdaplarında alır soluğu Lelia yağmalanmış uyanır her sabah perdeleri kapalı mevsimsiz cemrelere İçinde ağrılı kangrenler ve yüzünde akşamdan kalma boyası akmış maskelerle Sahipsiz elleriyle yıkar yüzünü Lelia Çoktan gem vurulmuş kadınlığında yaralı uçurumların izi var ve göğüs uçlarında eskimiş nice bahar... Şair pencere önlerinde kırılmış filizlerini yeşertme telaşıyla kalem ucu kadar öksüzdür Sokağın gölgesinde harflerine sarılmış halde bekler Ebedi mahkum olmaya razı Lelia’nın düş yutan gözlerinde Lelia tenine yabancı aşkı yüreğinin kıyılarında beklemekten yorgun Naftalin kokulu el sürülmemiş dişiliği Derin kudsiyetler! afarozlara çalmış ruhunu ve karanlık odalarda defalarca çekilmiş pimi ama Lelia kadın tüm dişlileri kırılsa da çarklarının kadınsı bir dokunuşla yeşertmiş kurak yazlarını hayatın/ın Lelia kor ateş yüzüne iliştirdiği umursamaz tavrı ve dizginsiz hüzzam kahkahasıyla... Şair buruşturulmuş kağıt yalnızlığında kırık masasının en ücra köşesinde ölüm döşeğinde Lelia’ya attığı her adımda biraz daha uzaklaşan düşler kalır zayıf parmaklarında ki her biri alışıktır kalem eziğiyle yatmaya Şair tüm gemilerini yakıp Lelia’nın ismine zincirlenmiş tecrübesiz yusufçuk ateşe sevdalı Her nefesinde yakılmayı bekler Lelia’nın ellerinden... … Toprak kokan bir yağmurda tedirgin silah sesleri Jilet keskinliğinde derin bir ıssızlık Damla damla ufalanmış şiirlerin koynunda iki beden bir mezarlık... Hayat kanayan yanlarıyla suyla buluşur ve yine yola koyulur sırtında kefenleriyle... (Eskilerden) Özgür Saraç/Râzı |
Nefesinize bin sağlık. Sonsuz saygılar...