TOY
Haydi ....
Haydi toplayın kağıdı kalemi Düşün peşime Düşün Bu memlekete şiir lazım Vur tokmağı Çalınsın nâğâralar Silkele ruhunun tozunu Üfür yellere dağılsın bulutlar Öldür çabasını karanlığın Geç muvakka’tı dünyadan Zahir’i şair Batın’ı şair Ordu ordu leşker’i şiir lazım ... Yırtılsın kın’ı kefenlerin Çözülsün Dizlerinin bağı kör düğümlerin Bilensin gül ruh’u pusatlarda Keskin kalemler rengarenk Bir biçare’i cezbe’i hâle bürünsün Sürünsün kırk katırın peşinde Leş’i itlerin necis ruhları Tanrı dağlarında kopsun kıyamet Seyhaların gümbürtüsünde Aksın kızıl ırmak karışsın yeşile Ay ile şems Dicle ile fıratta Çığlık çığlığa Dağlansın çifte sularda Islık çalsın havada Döne döne yıldızlar gibi semada Bir tavaf’ı sevdada Yıkılsın gönüllerin kümbetleri ... Yansın sine’i otâğlarda Kül olsun nemrud’i ateşler Işığ’ı Hâkka gârk olsun âlemi cihan İbrahimi baltanın keskin nurudur On beşinci gecede gökte kamer gibi Işıltılarında asılı boynunda Harabe taş yığınının koynunda Ayan beyan Kör bir putperest kalmukun gözünde Manas’larda parlayan ... Vakti geldi Yazalım yine destan destan Taşsın hazarın tutsak suları İhtiyar akkula’nın nallarında Çizelim yine haritaları Koşarken dörtnala Titrek gövdesinden Depremler düşsün terkisinden Orta asya steplerine Ata yurdu Baba yurdu Her anı Her yanı Her dem yiğit dolu İns’i ademin yolu İpek yolu Yolunu kaybetmiş bir deve katarına Kenan diyarından yukarı mezopotamya ya Yüreğim kadim bir bedesten Nurlu seccademin alnına nâkşolmuş Renk renk İlmek ilmek Serilmiş Kalbime Bir namazgah’i anadolu Yılkı atların yelelerinde Sallanan püsküllerin rüzgarında Devrilsin sedd’i çin Taş üstünde taş Gövde üstünde kalmasın soysuz baş Açılsın malazgirt kapıları Kanatlarından fışkırsın Denizler coşsun gözlerimde Köpük köpük Çırak Ça / ibrâhim YETGİNDAĞ 16 Ağustos 2022 |