SON SABAHSabah 06 Ocakta kaynayan çaydanlık ıslık çalıyor Ruhum bedenimde fokurdarken gözlerim mat Dudaklarım da hoyrat bir ıslık,içimde sızı kat kat Tınısında hüzün var,Raylarda tren düdüğü gibi Ayrılığın senfonisindeki notalar melenkolikliğinde Akşamın vedasında bıraktım dostlarımı Biraz hüzzam biraz sultânîyegah ,yaşam gibi Kah ağlaştık kah güldük biraz , kucaklamışım ikisinide Dostlarımın sıcaklığında halen yüreğim Veda ezğilerinin kuşatmasında bedenler Bir eski radyodan geçiyor ah yalan dünya Yalan dünyada Ruhlar tedirgin bu sabah Gidiyorum işte Merhametsiz kentte bu son sabah Kara Treni beklerken bu son voltam Her ıslıkta ağır ağır dağılıyor uykunun sisi Havaya sıkılan bekçi düdüğü tedirginliginde değil Karlar üstünde gölgeler koşuşturuyor bu sabah Meğer Nede çokmuşuz Nede çökmüşüz Nede közmüşüz Dert yüklü dolu vagonlar katar katar,kimi bekliyor Muzır kediler duvarda ürkekliğinde hayatın Üşümüş sokak köpeklerinin gözlerinde bir ümit İnsana dair,insanlığa dâir umutlu Karton toplayan çocuklar mahçup,biraz da tedirgin Simitçiler ve kırıntısında serçeler telaşlı ürkek Yağmış karları eşelerken Kargalar Üşüyor kardan adam Üşümez kardan adam Üşümez nârdan adam Bir sabahçı kahvesi istasyonunda Genc Makinist haydi diyor gardiyan havasında İste gidiyorum Şimdi Karlar altinda dağlar Karlar altında yarlar Bağrı yarıla yarıla Yara yana yıkıla Yüreği köz içinde yarlar Doğu expresi çıktı yola Kar altında yarları yara yara Yaramı sardım kara Gidiyorum işte İyikide doğduğum topraklara Gidiyorum işte Hasretine Doyduğum topraklara Gözlerimde bir ışıltı Özlemiyle Döndüğüm topraklara Çırak Ça 🌜İbrâhim YETGİNDAĞ 🌛 18 /ŞUBAT/ 2021 |
Hayat kpitalist olsa da,gençlerimize kıysa da biz bu harika şiirlerle doymalıyız varolmalıyız,,
GÜNAYDIN