Öyle gelfazla sözlerden arınsın yüzün suda iki dal çiçek gibi bembeyaz ve teninde yıldızın en arı hali ellerinde ince dokunuşların duruşu ay yansısın gözlerinde bakışının denizinde yüzeyim kıyıya yaklaşmadan hissedeyim sevgini öyle gel yalnız masal olup söylenmesin sevdamız elle tutulur olsun yaz, bahar sanmayalım güneşin öte yüzünde çok leke var elimizle işleyelim dağları yakılmış olmasın ötede orman her yüzünde insanın kaç umut var ağlamayalım boşa sardığında eylemimiz yeniden başlamak kolay eski, yıpratılmış ne varsa bırak öyle gel sol ayakla atla eşiği her iki elin ayrı olmadığını anımsa gülüşün seher vakti düşüncende hep başlangıç, bitirmek telâşı güne başını yaslamak güzel yeni bir sevdaya başlamak kadar anla işte özledim deniz kadar dağ kadar yanımda olsa gülüşün ne çıkar katlanır mı dağlar yerin altına kaldırır mı dünya postunu rahat olur diye serdiği yerden düşünüyorum bu hasret nereye kadar yüreğin buna izin verir mi? bülbül vazgeçer mi konduğu daldan güle nağme yakılırken her dem.. 15. 08. 2018/ Nazik Gülenay |