HER GECE
Bilmiyorum kaç düğüm attın şu boğazıma.
Ben çözdükçe yenisi görülüyor her gece. Kulağında yer yok mu dinmeyen avazıma? Sessiz çığlığım ile yoruluyor her gece. Şu gönül bir garip han, uğramıyor hayalin. Yoksa yorgun mu düştün, kalmadı mı mecalin? Söyle bileyim yeter muamma olan halin. Gönül yalnız duaya sarılıyor her gece. Bıraktın bir başıma, baş edemem ben benle. Hep bir savaş içinde kalır mı yürek dünle? Yine aynı olacak yarınla, öbürgünle. Bilsen ruhum kaç yerden vuruluyor her gece. Yangın yeri her yanım, bitmez sol yanda sızı. Bedenim ayrı sızlar, ayrı şu canda sızı. Her vakit ayrı bir dert, yorar her anda sızı. Kaç kemiğin kaç yerden kırılıyor her gece. Mesut’um işte böyle yok izahı gecenin. Başını derde koydum her mısra, her hecenin. Şiir denen aşikâr, çözümsüz bilmecenin, Şu garip insafına sarılıyor her gece. Mesut ALTUNKAYNAK |