GÜLDEREN
GÜLDEREN
Yüreğine ateş düşmüş yakar seni gün be gün. Bir damla aşk yangınını söndürür mü Gülderen? Senki bir gül bahçesisin Aslıhan’ın bağında, Hazanın Kerem’i küle döndürür mü Gülderen? Kimler kıydı dallarını kırdı acımasızca? Kalpte ağrın arşa çıkar inliyor amansızca. Bir sam vurmuş güllerine belliki zamansızca. Acını bir kaç güzel söz dindirir mi Gülderen? Hangi Yusuf yüreğinden attı seni zındana? Hangi acı bağdaş kurmuş sendeki tatlı cana? Hangi saray yüzün dönmüş sen gibi bir sultana? Suret-i aşk söyle seni andırır mı Gülderen? Acılara revan olmuş günden güne düşersin. Kaç yara var o kalbinde neşter vurur, deşersin? Yavaş yavaş ateşlerde bir gün sen de pişersin. Pişmeyecek olsan boşa yandırır mı Gülderen? Düşüp bir hayal peşine koşmadın daha öyle. Hülya görür lâkin gerçek sanarsın böyle böyle. Gecen uzun, uykun firar sen ne söylersen söyle. Çok iyiyim sözün seni kandırır mı Gülderen? Mesut’um arınacaksın gurur denen duvardan. Yıkacaksın ellerinle sıyrılacaksın vardan. Mademki sen Züleyhasın geçeceksin o nardan. Maşuk aşığını yoldan döndürür mü Gülderen? Mesut ALTUNKAYNAK |