......çalışmamın bana ara vermesi lazımdı anlamlı gelmesi için yoruldum adı haliyle olan bir klavye ile kelimeleri konuşuyorum ara sıra müştemilat nedir diye soruyor insanlar sınıflara ayrılır falan filan boşboğazlılığım boğuluyorum kendime çoğu boşluğa hayat öpücüğü vereyim en iyisi bilgisayarımın üzerine düşecekti kalbimi zor tuttum şimdi yok yere mantık aktarır bir kalbin düşünmesi zordur eğer bağırırsa acıyla biri bir an dehşetle kızgın ütüyü değdirmekle tehdit eden eli öpsün istemem daha sonra insan dostunu düşmanını ayırt etmezse bir yer elmasından ne farkı var? ben bir şeyi anlamışsam doğum kanalında diğeri boğulmaktadır örneğin civa zehirler bilgisi yeterli onu içmemek için ama saklıyorsa içinde bir balık onu yerim aynı gerekçeyle yediğimiz insanlara dikkat edelim içinde tuttukları zehirler sonra aa ben onu öyle bilmezdim ne gerçeküstü bir şey bir kere aklını yoruyor insanın dinlenmek şöyle bir sahilde ne hoş bronzlaşır çıplak bir kek hoş dedim de ufak saksısını değiştirmek için çiçeğimi doktora götürdüm bir evden başkasına taşınırım ama doktora sormadan bunu yapmam tahlil sonucuna göre klasik yunanca saksısı için çok faydalıymış bir felsefeci konuşursa inanırım güneşin çanak anten olmak istediğine gökyüzüne bağ diyor bir araya getiren öz gerçi buna taç yaprağını yoran da yok yaşıyor her çiçek eğilmek için beli bükülen insanın amacı saygıdır toprağa sanki yetti sanki der gibi yaşamak merhaba canım biliyor musun rüyalar sıkılmayalım diye uykudaki yarım insanın eğlencesi orada falan filan lisanını çözüyorum sonuçta rüyadaki kişi olmak istedin kişi kişinin kişnişidir daha iyi karışmak adına ayranla tuz gibi trafikte sinirlidir önceki şiirimden de özür diliyorum yazacağı varsa da yazmazdı felsefesi gereği turşumu kurmuştu canı isteyince hıyar olamaz insan kavanozu kırarak çıktım haliyle |
Her ne kadar adı falan fıstık ise de falanlar filanlar önemli hayatımızda. O kadar çoklarki. Onları bazen nereye koyacağımızı, ne yapacağımızı, bozdurup harcasak mı yoksa katlayıp kaldırsak mı asla bilemiyoruz.
Sonra fıstık, fıstık severim ama falan fıstık deyince ya çokça üzülmeye,çok da dert etmeye, üzerine çok da düşünmeye değmiyormuş hayat onu öğreniyorsun.
İnsanlar çok kaliteliymiş, çok katmanlıymış çok da iyilermiş gibi görünseler de; onları yakından tanıdığımız da ne kadar kof ne kadar boş ne kadar bencil olduklarını gördüğümüzde hayal kırıklığından öte tepetaklak oluyorsun. Kırıklık geçiyor da tepetaklak olmak hiç güzel bir şey değil. Bazılarını yakından tanıdığım için diyorum düşünür takımından epeyce uzakta durmakta fayda var. Gerçekten düşünüyor mu, tartışılır. düşünür görünüp hinlik yapanlarını gördüm hinlik yaparken bütün arka bahçelerini gösterenleri gördüm. Arka bahçelerini çok iyi kapatıp ama yüzlerindeki o sırıtışı saklayamayanları gördüm. Seslerinden eğretiliği ses tellerinin sahibine ihanetini gördüm. Elbette bunlar benim kendi çapımda an itibariyle hissiyatım. Belki iyi biri çıkar beni haksız çıkarır.
Şiir uzun ve gerçekten kayda değer ne çok şey vardı içinde.
falan fıstık şiir için teşekkürler parlain.