2
Yorum
16
Beğeni
4,2
Puan
256
Okunma
I
Kırmızı gelinciikler kan giyindi,
Kandan elbiseler giyindi.
Bir uğur böceği kondu da içlerine,
Bir uğursuzluk zuhur etti.
Kırmızılar kendilerini sarılar iklimine bıraktılar.
Soluk bir güneş açtı tepelerinde,
Kül renginde bir güneş.
Umut bir kuş oldu,
En güzel uçuşuna kanat çırparak.
Maviler soludu,
Tek kanatlı bir kalbin orta yerine bağdaş kurdu.
Kalbin sahibi adam durdu.
Göğe baktı,
Maviye imrendi, kırmızı gördü, sarımtırak hüzünler yaşadı.
Halden hal ile, halden kal arasında gidip geldi.
Kalbi matruşka gibi oldu.
Kalbinin iklimleri değişip durdu.
Bu hâl medcezir gibi göğüs kafesinde çekilip çekilip,
Dalga dalga vurdu.
Adamın biri vuruldu.
II
Ve körlük mevsimi başladı.
Cihan isimli hengamenin sadasında,
Bilinç tutuştu bir kâğıt gibi.
İnanç bir dal aradı tutunmak için.
Üç büyük peygamber yalanlandı:
Birinin boynuna soğuk bir bıçak değdi,
Birinin alnına cinayetin resmi çizildi,
Birinin ağzı süt koktu.
Elleri zeytin, gözlerinde bir Meryem hüznü.
O Meryem ki yönlerin isim annesi,
O Meryem ki kahverengi tapınağın zarafeti,
O Meryem ki Kudüs kokulu bir Meryem.
III
Âlem içinde âlem,
Âlemler içinde sırlı bir âlem.
Fizan’a gitti allame-i cihan,
Allame-i kül’ün boynu vuruldu.
Sina mezarında ters döndü,
Farabi’nin kalbi birkaç defa daha kırıldı.
Gazali kalabalıklara bakarak sırıttı.
Söndü güneş,
Güneş dediğin cehennem sandukası.
Çatladı ay ışığından,
İkiye bölündü ay.
Bir öykünün orta yerine peygamberin biri konuldu.
Külliyat çoğaldı,
Cehalet arttı, arttı, arttı.
Cehalet, itaat edilen partizanlık ile buluştu.
İyilik ve kötülük karmaşık bir hâl aldı.
Yine adamın biri,
Fi tarihinde değil, hiç değil fi tarihinde,
Bir atın boynuna sarılarak hıçkıra hıçkıra ağladı.
Kalbi o kadar kaldırmadı matruşka suretleri.
Cemâl kireç bağladı, suratlar makyaja doydu.
Matruşka,
Bir adamın kalbinde intihara erişti.
Adam öldü.
Matruşka gebelikler tazeledi.
Peygamberlik makamı kirlendi.
Tanrının ismi çoğaldıkça,
Zulüm yeryüzünün anayasası oldu.
5.0
80% (4)
1.0
20% (1)