BARDAĞIMDAKİ SU
Bizleri karınca ordusu gibi saran
Alevlerin ağzında Tek başına Son yaylım ateşini sabırsızlıkla beklediğim anlar Oldu Hiç kimseden yana değildim Kendi gözlerimin başkalığıydı her şeyi Olduğu gibi gören Her gün ve her biçimde kendi Zihnimde Açık seçik olan Buz parçasının keskin aydınlığında Bize bir gerçeğin gönderildiğini Biliyordum Geçmişi Tartıya koyup yeniden Geçmişin bin bir sırrının saklandığı yerden Sürüne sürüne Çıkartıp ortaya - O’nun güneşine – Bir büyük dalga içindeydim Bir ucu beşikte bir ucu mezarda Olağanüstü karanlıkta Biliyordum. Beni ölüme doğru fırlatan doğumumdu Ölümün içinden bakmayı öğrendim hayata Bir diken acısının rahatlığına sığınarak Sabrı öğrendim. Ve Öğrendim. Şimdi bir yaşamın ucunda Bir diğerinin eşiğinde Duruyorum. Sınırsız bir enerji ve belirsizlik yerine Deneyimden süzülen sezgiyle Kapsamı ve önemi açısından Hiçbir niteliğin niteleyemeyeceği ve Bu gerçeğe ulaşanlardan başka hiç kimsenin Kavrayamayacağı Sonsuz bir tat Ve bir değer Ve bir güzelliğe sahibim Artık her şeyi müşâhede zevkiyle bilmekteyim Bardağımdaki su Daha dan daha tatlı |