AHVAL-İ GÖNÜL
Gelmeyeceksen söyle, beklemeyeyim artık.
Tükendim, çok yoruldum harap oldum burada. Giderken bıraktığın o benden hiç eser yok, Dağıldım derdin ile türap oldum burada. Kurudu gözüm yaşı su uğramaz bendine. Ne zor imiş hesaba durmak kendi kendine? Boyun eğdim velhasıl dağın taşın fendine, Kurtla kuşla konuştum ahbap oldum burada. Ne murat ettik ise hiçbiri olmadıya, Çektik çektik bir türlü çilemiz dolmadıya, Kimseyi görmüyorum hacet de kalmadıya, Bir var bir yok misali serap oldum burada. Ne dindi bu hasretim ne söndüm ne küllendim. Hüzün gördüm hüznünden hallerinle hallendim Dünyanın suçlarını gönüllü kabullendim. Gönlüme her gün ayrı azap oldum burada. Sensizlik nöbetime ömürlük hisse aldım. Herbir şey yer değişti ben yine sende kaldım. Şiirlere dil döktüm, adına türkü çaldım. Tellerde yıpranan bir mızrap oldum burada. Varlığın kâh ızdırap kâh olmaz enfes gibi. Ne yana yönüm dönsem çelikten kafes gibi. Mesut’um bir deryada kalan son nefes gibi, Yutkunup, yutulduğum girdap oldum burada. Mesut ALTUNKAYNAK |