Sen miydin Canımın Mihri
avuçlarında kül ve ateş
yitik bir adresin duvağından düşer güvercinler mutluluk geni çalınmış gelinler gibi ansızın yere makam-ı İbrahim’den dirilir aşkın gülleri ah o cehennem kararı hükmünde yandığım sen miydin tepeden tırnağa kan! daha baharına bile nallanmadan yirmisine yorgun ve revan .. deli taylar geçer içimin bozkırlarından melaline şahlanıp damar-damar kanadığım menzilinde ölüm ve isyan! zincirli kuyudan üşür ruhum sen miydin ab-ı hayat diye kendime kuytuluk bir uçurum aradığım çıkar beni simyası çürük yenilgilerimin gamlı sığınağından yüzümün kalesine en fiyakalı acılardan direnişler yamalı en zifin/en siyahından kıyametler sızar kirpiklerinin sadağından her istilaya /her acıya dayanır seddim en çok yokluğun yıkar beni sen miydin macerası yokuşlarda biten zavallı bir taş gibi geri geri yuvarlandığım binlerce yıl ötesinden kırağı kaplar iki boğazın da hıçkırıklarını ortasında düğümlenir ayrılığın sevdası asla kavuşamayan aşkların denizleriyiz sevdiğim evvelinde engellerin kimyası sen miydin mahşeri bir yalnızlığın girdabında boğulduğum sabahlar şivandır geceler yutar beni ah o cemalinden santim-santim düş soluduğum suların nefesiyle kırılır kandiller yetmedi mi kıyamına kefen boyu viraneler senin de kırılır aksi gözlerinde aynaların uluyan rüzgarların en acemisine boyun eğmiş ürkek gemiler gibi sen miydin seferinde durulduğum benliğimi sallar tahtın olsun ihtişamınla yıkılsın zaman azatlığı olmayan esirler gibi özgürlüğüne esrarım kanar nam şehri babilin asma bahçelerinden kopan fırtına dağıtsın göğünde kanayan bulutu sonsuzluğu ikrar yaprak-yaprak tutunduğum dal sen miydin Irağında mevsimleri soldu tarihin suretinden ücra, kaç kez aklımı çeliyor zanlı gözlerin söylesene sevgili Azrail mi dokudu bakışlarını senin sen miydin o kendime cennetlik bir ölüm aradığım _boran |
Emeğine yüreğine sağlık
_____________________________________Selamlar