hangimiz kuş değiliz ki yüreğimizin semasında! kim fırtınalarda savrulmadı kim sağanaklarda vurmadı toprağa; bir nefes için konduğumuz dalda çekerken taş korkusunu uykumuzu unutup beklemedik mi öpmedik mi aşkın ateşten dokusunu!
havalanmadık mı bir kurşun sesine hep birden alıcı kuşun gölgesinden korkmadı mı bir serçe birlikte ağlamadık mı düşen kekliğin çığlığına dilimizle ağıt yakmadık mı vurulan güvercine!
sevgi leşi yiyen de var cinsimizde kendi yuvasında beslenen de, ne dersen de sen iki söz bilen papağana anlatılır mı hikâye.
kim düşmedi ki sevdanın öksesine, kim hangi mevsim tuttu ki göç kuşunu yerinde! herkes anlar bunu, eski şarkılara başlamışsa bülbül ya uçarak ya da ölerek çıkacaktır artık kalpten yapılı kafesinden.
ve sürüsünden ayrılmış bir kırlangıç görürseniz, yani umutla uçan bir kuş havadaki yokuşu tırmanıyorsa inatla bilin ki yalnız bir martı bekliyor onu uzaklardaki dalgalı denizde.
ayıp mı sanki aşka aşkla uçmak! ötsün de duyalım kim konmadıysa açık bir gönül penceresine!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
kuşlar şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
kuşlar şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Ayrı şairler ayrı yerlerde aynı şeye bakarlar bazen aynı konuşurlar..aynı imgeleri tüketirler.Bu anlamda sizinle aynı yerlere bakıp,ayrı şeyler söyleyen ama dil benzerliği ses benzerliği olan birisi gibi hissettim kendimi.şiirlerinizi yabancılamadan sanki ben yazmışım gibi okuyorum bazen..
Kuşlar biliyor sırrını Bir de mütefekkir, Afyonlu akşam rüzgarları Fısıldıyorlar kulağına; Adını Hüseyn’in adının yanına yazacaklar Hadi düş, bu uzun ve susuz yola Kerbela’da sana aşkı anlatacaklar
hangimiz kuş değiliz ki yüreğimizin semasında! kim fırtınalarda savrulmadı kim sağanaklarda vurmadı toprağa; bir nefes için konduğumuz dalda çekerken taş korkusunu uykumuzu unutup beklemedik mi öpmedik mi aşkın ateşten dokusunu!
Kutlarım bu güzel şiirin güzel düşünen şairini. Kaleminiz susmasın. Haz alarak okudum şiirinizi.
hangimiz kuş değiliz ki yüreğimizin semasında! kim fırtınalarda savrulmadı kim sağanaklarda vurmadı toprağa; bir nefes için konduğumuz dalda çekerken taş korkusunu uykumuzu unutup beklemedik mi öpmedik mi aşkın ateşten dokusunu!
Serbest şiir kendi için uyaklı oldu mu çok seviyorum Bu yüzden gelip gidip sizi okuyacağım.
Evet her insan kendi semasında kuştur. Bazen yüksek bulutlardan toplar yaşamayı bazen de ağırlaşan yağmur bulutlarında buna rağmen unutmaz uçabilir vurulmadıkça.
"kim düşmedi ki sevdanın öksesine, kim hangi mevsim tuttu ki göç kuşunu yerinde! ayıp mı sanki aşka aşkla uçmak! ötsün de duyalım kim konmadıysa güzel bir gönül penceresine. "
Birbirine kardığımda izlediğiniz ritmik cümleleri hiç bir anlam bozulması çıkmadı karşıma.. Yukarıdaki sadece küçük bir örnek..Çoğaltıp gereksiz kalabalık yapmamak için sadece onu yazdım. Şiir güzel dahası bu söz ettiğim yönüyle fazlaca beğenimi topladı...Zor bir şey bunu başarabilmek... Ben henüz hiç yapamadım misalen...
ve sürüsünden ayrılmış bir kırlangıç görürseniz, yani umutla uçan bir kuş havadaki yokuşu tırmanıyorsa inatla bilin ki yalnız bir martı bekliyor onu uzaklardaki dalgalı denizde.
ayıp mı sanki aşka aşkla uçmak! ötsün de duyalım kim konmadıysa güzel bir gönül penceresine.
İmgeler öyle etkileyici ki tekrar tekrar beğeniyle okudum... Yüreğinize sağlık... Kaleminiz daim olsun... Tebrik ve saygılar...
Çok haklısınız... Arkadaş sevgisini, dost sevgisini anlamayanlar olduğu gibi, yavuklu sevgisini de anlamayanlar vardır. Ancak bunun için yapacak birşey yoktur... Bunda da tek ihtimal var, yanlış kişi sevilmiştir. Gerçek sevgi ise her zaman kendini anlatmanın yolunu bulur... Benden size kardeş tavsiyesi, hangi sevgi olursa olsun karşılığında ahlaksızlık buluyorsa, tükürük dedğimiz şey bu günler içindir. Hem de okkalısından öyle bir savurmalı ki, ne kadar yıkarsa yıkasın o ahlaksılık yapan sevgi, kolay kolay çıkmasın..
Şiir önce benzetmeyle giriyor söze hem narin hem özgürlükçü yapısı olan bir simgeyle... Kanatlarında taşıdığı umutla bir kuş edasında düşlerinle doyuruyor gönlünü. *uğradığı bulutlarda uyur umutlarla doyurur kursağını.
Hangi yürek uçarken darbeler yemedi kırılmadı kanatları hoyrat rüzgarlarda, uykusuz gecelere eş oldu içimizdeki karanlıklar.
*** Şair burada yitirilen değerleride vurgulamış, paylaşımlarıda ve aynı fikir, idolojide yaşanan yanlı hayat bakışınıda sunmadan geçmemiş.
* havalanmadık mı bir kurşun sesine hep birden alıcı kuşun gölgesinden korkmadı mı bir serçe birlikte ağlamadık mı düşen kekliğin çığlığına dilimizle ağıt yakmadık mı vurulan güvercine!
*sevgi leşi yiyen de var cinsimizde kendi yuvasında beslenen de, ne dersen de sen iki söz bilen papağana anlatılır mı hikâye.
İşte bam teli dizeler burada verilen aforizma çok sağlam. Sevgiyi sadakatlede taşıyan var tersini taşıyanda var ve sürdürmüş şair içinde ki görüşü yansıtmış hayat görüşü az yada dar olan insana ne anlatsan zordur diyor. *iki söz bilen papağana anlatılır mı hikâye.
Her kes er er yada geç yakalanır ayağından aşka ve bu aşka öylesine inanmıştır ki ya mutluluğa uçacaktır yada kendi mezarına düşecektir.
*eski şarkılara başlamışsa bülbül ya uçarak ya da ölerek çıkacaktır artık kalpten yapılı kafesinden.
*ve sürüsünden ayrılmış bir kırlangıç görürseniz yani umutla uçan bir kuş, havadaki yokuşu tırmanıyorsa inatla bilin ki yalnız bir martı bekliyor onu uzaklardaki dalgalı denizde.
Göç eden birini görürseniz ve aşkı önüne katarak rüzgarlarla birlikte, bir sevgiliye uçuyordur gönlü her türlü zorluğa göğüs gererek.
*ayıp mı sanki aşka aşkla uçmak! ötsün de duyalım kim konmadıysa güzel bir gönül penceresine.
Şiirde yorum yapılıyorsa tarz bu olmalı elimizden geldiğince bilgimiz dahilince tabi ki... Yoksa sevgi, saygı vb. sözler sadece okudum bağlamında kalır. Beğenmen adıma sevindiricidir.
Her daim sevgimle, şiirle... Etkilil eleman içinde teşekkürler:))))
Sevgili Neslihan, önce şiirimde eksik kalan ya da tam vurgulayamadığım bir şeyi çok güzel açıklamaşsın. O da, "sevmenin neresi ayıp, eğer gönüller bir ise..." tümcendir. Bunu şiirde tam söyleyememiştim ama yorumdaki katkın bunu tam olarak açıklamış.
sevgi leşi yiyen de var cinsimizde kendi yuvasında beslenen de, ne dersen de sen iki söz bilen papağana anlatılır mı hikâye.
Bir de bu aldığım dizelerimin yorumu harika. Düşüncelerine aynen katılıyorum. Şiir yazan kişi yazdığı şiirde hem hayata bakışını hem de durduğu yeri dizelerinin aralarına sıkıştırır; ama okuyan ve yorumlayan kişi bunun kendi işine gelen yanını alır. Örneğin, 'sevgi leşi' benzetmemin ne olduğu açıktır. Sevgi ile leşi bilerek bir araya getirdim. Çünkü, her türlü ahlaksızılığa maske olarak kullanılan 'sevgi' sözcüğünün yüküne çok haksızlık yapıldığını düşünüyorum.
Gerçi bu tür yaratıklar her zaman olacaktır. Ne yapılırsa yapılsın onlar insanların ayaklarının altında dolaşmaktan zevek alıp yüzlerine atılan tükrüklerle besleniyorlar.
Bana kalırsa, yazılan şiirlerde hiç değilse zerre kadar olması gereken şey de ahlaki duruşun bulunmasıdır. Elbette bu benim fikrim. Yoksa şiirin böyle bir misyonu yoktur; ama şu vardır, o şiiri yazan kişinin kişiliği o şiirde ortaya çıkar. Bunu da anlayan anlar, anlamak istemeyen de anlamaz..
Yorumun için çok teşekkür ederim. Anlaşılmak güzel bir duygu..
ve sürüsünden ayrılmış bir kırlangıç görürseniz yani umutla uçan bir kuş, havadaki yokuşu tırmanıyorsa inatla bilin ki yalnız bir martı bekliyor onu uzaklardaki dalgalı denizde.
ayıp mı sanki aşka aşkla uçmak! ötsün de duyalım kim konmadıysa güzel bir gönül penceresine.
Hiç ayıp olur mu Usta aşka aşkla uçmak kanatlarının altında varsa o sevdalı yürek mısraları kanatlandıran bu ruh nice semalar yarar bırakır mı seni yarı yolda hiç
şiir her dizesi bir başka şiir kuşlarla nede güzel betimlenmiş insanoğlu puştuyla, pusuyla, susuyla.. hayatı, ölümü, emeği,sevdası, yaşamıyla...
Hani bazı anonm öğretiler vardır... asırlık deneyimler sonrası dilden dile dolaşan bu şiirde o taddaydi işte gecemin rengine renk yaşamıma denk...
kutluyorum saygılarımla
umutadam tarafından 8/21/2008 12:21:13 AM zamanında düzenlenmiştir.
Ben iki yazıyıda bir arada okudum şimdi ve iyiki şu kelimeyi sehven yazmışsın senle bir yemek molası da olsa birlikte olup hayattan kopmak en büyük mutluluktur bana... Yemekte görüşmek üzere...
sevgili kardeşim, bir önceki teşekkür yazımda, "ANLAYAN" yerine sehven "anlamayan" yazmışım.. Bunun için çok özürdilerim. İnan ki beni uyaran olmasaydı öyle kalacaktı, ben de farkedince yerin dibine geçecektim. Ama şunu da düşünürdüm ki, ömer abisinin kardeşine böyle birşey söylemeyeceğini en azından bilir.
Tekrar özürdilerim. Neyse bunun için sana bir yemek borcum olsun.. Eee ne yapalım, dikkatsiz parmakların cezasını çekmek gerekir.
hangimiz kuş değiliz ki yüreğimizin semasında! kim fırtınalarda savrulmadı kim sağanaklarda vurmadı toprağa; bir nefes için konduğumuz dalda çekerken taş korkusunu uykumuzu unutup beklemedik mi öpmedik mi aşkın ateşten dokusunu!
güzel bir şiir tezahür etmiş değerli gönül dostu tebrikler selamlarımla