YARGISIZ İNFAZ
Duydum ki gücenip kızmışsın biraz,
Kabahatim var mı? sorsaydın keşke. Oldu mu, şimdi bu yargısız infaz? Birazcık, yanımda dursaydın keşke. Suçluysam, sehpaya kendim çıkardım; İlmeği boynuma kendim takardım; Ve kendi ipimi kendim çekerdim; Kalemi en sona kırsaydın keşke. Dünya ağır gelir ince bir kalbe. Kalbiyle görene dört taraf kâbe. Tövbeler ederdim bin kere tövbe, Kalbime bir mühür vursaydın keşke. Demek ki susmakmış şiddetin senin. Belli ki dinmemiş hiddetin senin. Üç gün mü verecek müddetin senin; Yıl değil bir mevsim verseydin keşke. Zoruma gitmezdi el olsa idin. Eserdin, geçerdin yel olsa idin. Bahçemde açılan gül olsa idin; Bahara benimle erseydin keşke. Ne iyi gelmişti varlığın bana; İnan ki ödüldü zorluğun bana. Bana mı denk geldi körlüğün, bana? Nasıl sevdim seni, görseydin keşke. O güzel yüzüne düşmesin matem. Üzülme, gücenmem etsen de sitem. Varlığım bu işte, yok daha ötem. Anlardın, kapımdan girseydin keşke. 24 Aralık 2021 - Londra |