HEVES
Kimbilir kaç dudağa değdi o beyaz tenin?
Kaç gönülde teselli, kaç masada mezeydin? Kaç kişi kandı sana, heder etti kendini? Kaç seveni mahvettin, sezmediler fendini? Seni sunan sunana, gezersin elden ele; Senin hayranın olmuş, en ruhsuzları bile. Sana kavuşmak için uykusunu bölen var, Seni sevmiyor diye ahbabını silen var. Kimi zayıf gördüysen düşürdün tuzağına; Gücüm yetse sürerdim seni ta Kaf Dağı’na. Sihrine kapılanlar, oldu birer müptela. Tanımamak saaadet, seni sevmekse bela. Seninle dopdoluydu soluduğum her nefes. Tanımadım dünyada daha fena bir heves. Günüm seninle başlar, seninle son bulurdu; Sensiz geçen her saat bana asır olurdu. Anmadığım gün yoktu kahrolası adını; Sensiz bir çayın bile alamazdım tadını. Senin gibi bir bela ömrümce tanımadım Her an sol yanımdaydın, senden hiç ayrılmadım Şimdi adını bile duyunca kaçıyorum Seninle geçirdiğim yıllara acıyorum Seni yaktım sanmıştım, yıllarca duman duman, Busen şifa sanmıştım, meğer benmişim yanan. Haram olsun, uğruna verdiğim onca para. Bir daha sakın, bana bulaşma ey SİGARA! Muzaffer Uslu |