İSTİDRAKŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Kibirinin esiri olanlara armağandır bu dizeler..
Senin sütün temiz, aynan pir-ü pak; Aksin de kusursuz görünür tabi! Sen gibisi var mı? etrafa bir bak; Emsalin bulunmaz , büyüksün Abi. Biz senin gözünden bakamayız ki; Arada dağlar var yıkamayız ki; Hikmetinle başa çıkamayız ki; Hiç sual olunmaz, büyüksün Abi. Seni ayrı tutmuş gaye-i hilkat. Senden gayrısı boş, sensin hakikat. Sen konuş ki, sussun cümle mahlûkat. Kelamın bölünmez, büyüksün Abi. Senin ufkun geniş, bizimkisi dar. Sana eğilmezse yıkılsın surlar. Uzanmak istesen dar gelir hangar. Haşmetin bilinmez, büyüksün Abi. Hangimizde var ki sendeki heybet? Kükresen yıkılır Everest, Tibet. Malı iyi tacir, bağırmaz elbet. Üstenden gelinmez, büyüksün Abi. Lütuf dağıtırsın omuzda torban. Aman ha! yerlere değmesin urban. Kim olmaz bastığın toprağa kurban; Peşinde salınmaz?, büyüksün Abi. Mübarek eline kim su dökecek? Bilmem, bileğini var mı bükecek? Açılın, yol verin, Abim geçecek! Galebe çalınmaz büyüksün Abi. Senin kulvarında ne mümkün yüzmek; Her kula nasip mi yanında gezmek? Yakışıksız kaçar abimi üzmek; Ayıbın dillenmez, büyüksün Abi. Adrese teslimdir soktuğun her laf; Gerisi beyhude, gerisi güzaf. Taleben olsak da dizilip saf saf; İlmin ezberlenmez, büyüksün Abi... Geldik huzuruna kapandık dize. "Kral çıplak" desek batacak göze; Gün gibi ortada, ne hacet söze? Her doğru söylenmez, büyüksün Abi. Nezaket, feraset ne varsa sende Sen haşmetmeapsın, biz birer bende Namın yürüyecek ölüp gitsen de İzlerin silinmez, büyüksün Abi. Muzaffer Uslu, Londra |
Yüreğine sağlık, üstad.
Selam ve saygılar.