Yalnızlığaseslensem uzaklardan duyar mısın sesimi elime alsam telefonu ismin çıksa karşıma bassam telefonun tuşuna efendim dese sesin olmaz ya bir düş benimkisi sen olsan kapımı çalan daha uyku mahmurluğundayken bir sabah buyur desem bir çay içsek ben her zamanki gibi açık sen tavşan kanı içsen çayı yumurta sever misin bilmem çocukça tokuşturup kırsak yumurtalarımızı ben her gün altı- yedi zeytin yerim desem sen zeytini hiç sevmem desen önümdeki marul maydanoslara bakıp gülümsesen hep muzip halinle otçul hayvan mısın desen yaşanmaz bir hayal benimkisi sinemaya gitsek birlikte hiç gitmedik bilirsin bir kez de biz arka koltuklara otursak ellerimiz ayrılmasa birbirinden başrol oyuncuları olsak filmin ben Türkân Şoray sen Cüneyt Arkın otursan piyanonun başına bu şarkıyı sana besteledim desen çapkınca süzerek gözlerimi yere inse kirpiklerim bir damla gözyaşı titrese gözlerimde eşlik etsem şarkına hep rüyalarda yaşamak inan ki sensizliğin dar koridorlarında geniş alanlara açılırken pencerem her baktığım yerde seni görmem her yolda sürmem izini bir bakışına binlerce anlam yüklemem söyle deli miyim ne yanımda oturuyorsun sen beni sevdiğini yazıyorsun avucuma her zaman seveceğini sana aşk şiirleri yakışıyor desen yıldızsız geceleri bırak doldur yatağına bir dilim ay beni düşün öyle yapıyorum diyeceğim hayalin olmasa yanımda nasıl yaşarım katlanamam bu kuru kalabalığa yalnızlığa.. 28. 02. 2014 / Nazik Gülünay |
Yaşamımızın her döneminde hep zihnimizin içinde durmaksızın çalışan saat çarkları gibidirler...
Yine güzel bir serbest şiir okuma zevkine vardım etkin kaleminizden.
Kutlarım gönül sesinizi,emeğinizi.
Esenlik dilerim.