BAĞ BOZUMU MEVSİMİSen yoksun ya! Yaz gelmez artık buralara, Kaç bahar daha göreceğim meçhul, Hükmü unutuldu kor hatıraların, Küstürdük gelincikleri açamadan, Bağ bozumu mevsiminde, Son demlerimiz de gitti, Bigâne kaldım sevmelere, Yapraklarını döken mâtemim, Bir kardelen gibi ellerimde kayıp, Zaten her şey yeterince zor, Kararmış gökyüzümde, Rehin kalmış samimiyetsizlikler, Tuvalimdeki tüm renkler siyah beyaz, Sonbaharın habercisi kelimelerim, Düze çıkmaz sokaklarda vebalim, Seher vaktinde, Aşkla sınandı yetim yüreğim... Sen yoksun ya! Yavan kaldı yüreğimdeki resimlerin, Her uyanışımda seni fısıldayan, Darağacında sallanan dizelerim, Geceyarısı satır aralarında, Yarına çıkmaz dikişsiz yaralarım, Sen yoksun diye, Sana benzeyecek her seven, Sana özenecek her giden, Kadim bir yağmur sessizliğinde, Ağır cümleler kara kalemimden, Çerçevesiz ruhuma nakşeden, Kaç riyakar mısra çalındı, Tövbelere küsen yüreğimden, Hüzünbaz vedalarımı sakladım, Boyalı duvarların ertesine, Ve ansızın yoruldum! Tutsak sabahların kuytusunda, Varsa yoksa şuramda ince bi sızı, Seni bana sensiz hatırlatan... Ne değişti dersen! Ömrüm eğreti gelin gibi, Acılara kaldı meydan, Göz ardı edilen zamanların, Şarkısıyız artık nakaratı olmayan, Viran gönlümde yamalı bir hırka, Esirgenmiş adalet terazisindeyim, Çalkantılı geçmişim, Bir sürü teferruattan ibaret, An geçti ömrümden, Sen geçmedin! Ben konuştum! Kırıldım... Sen yine de susmayı seçtin, Safranlara sarasım vardı seni, Kuru yaprak misali savruldum, Kuzeybatı rüzgarlarının tevekkülünde, Sicim gibi yağmurlarda, Dokunsan ağlamaklı, Sözlerin anlamını yitirdiği, Çıplak koridorlarda, Sulanmamış çiçeklerim yaralı, Mânâsı yok artık kaybetmenin, Yalnız beni sev diye, Bak bir gün daha eksildi ömrümüzden... Boşuna dememiş eskiler, Olduğu kadar, Olmadığı kader, Benimse heybemde saklanan, Hep acı bi keder... Ben bu şiiri yazmazdım, Kalemim bu kadar hicran kokmasa, Ve ben aşka hiç bulaşmazdım, Aşk böyle eflatuna çalmasa... |