Beni kendine yakın tut...Hiç görmediğim taş döşeli o yolda Düşlerim arzulara dönüşüyor Onların hepsinde Güllerin açtığı dünyayı seyreden Ülfet çeşmesi kapısındayım Beni kalbine yakın tut Meleklerin ruhuyla ruhum Asma dalıyla uzanır Mâverâ’ya Geçmişten geleceğe aşk mihrabı Gönlüme mesafe girmeden Huzur alır varlığım Çökerken akşam ağır ağır nuruyla Sen varsın, ben varım, gölgen düşer cihâna Suretimde silkelenir hüzünlü iklimler Zemzemle yıkanır yollar Sen güzelsin Beni kendine yakın tut Çağlar öncesinden bugüne Gök ve yer sükûn tutarken göğsünde Kalbime hakim oluşun Kuşların öptüğüdür sadakat itibarı Muhabbetin evrene sinmiş Bense, hiç kimse değilim Bir hiçim... Sağanak sağanak yağsın sevgi Nasipleneyim her taksimden Gün doğmadan önce Mesafenin önemi yok İstikamet yön tutup Vuslat kapılardan geçerken Beni kendine yakın tut... Ümmühan YILDIZ |
Bazen ruhumuz bile kendimize ağır gelebiliyor.
Eyvallah.