NAR ÇİÇEĞİ
Gönlümün
Hüznü giyinmiş Sarı Sonbahar bahçelerinde Gezinirken sokak aralarında Biraz daha solarken Dünden Güne Sığ Saksılarda vurulmuş Ayağında prangalar Lâl perdeler çekilmiş Korkak Dudaklarına Dilinde bukağılar Damlar Hüzün kokuları Kokar buram buram Boynu bükük gerdanlarında Gül yaprağında. Geçerken Altından ona baktığım Elma ağacının üstünden sarkan Gökte bir karabulutu görünce Anladım Bahar ütüpyolarına Bakan nar çiçeginin Kederini ,çilesini Vakit dardı Ömür azdı Sığmadı . Hayaller devâsa Umutlar azdı Günden Güne Ümitlerin kırılırken kanadı Serzenişlerin kıyısına vurmuş Bütün yaralarım kanadı Yeniden azdı Dilendim sââdeti Ben Razıydım Bir yüce Kâlem yazdı Kâh güldü kah ağladı ama Ama sığ ömrümün derinliklerinde Bağrıma çarpan bütün mevsimler Bir damla Suya hasret Susuz bir yazdı Okaliptuslar hıncını emerken topraktan Devriliyordu nar ağacının üzerine Nâr dan Gölgeler düşüyordu Sallanıp duran Umutları çalınmış Dallarda susamış Çarpardı Narların yüzüne Yağmursuz İkindi güneşleri Yağardı bütün çiçeklerime Biraz daha kızarırdım Kuruyan dallardan Sessizce İnerdi geceye Kabuğu olurdu Kazan kazan Kuru yaprakları Bu Kapanmaz Hazin yaralarıma Bir hazan ağıt olurdu Elimden Kayıp giden Vefasız Bütün baharlara Çırak Ça |