Uzanıp Güneşlenmek Olsa da Niyetim
bu gün yine kürenin önünde durdum
şen soylu leylekler havalandı üstümüzden geçtiler hani ya bu işin dört duvarı olmalı ya balıklara ayrılıkları sordum boğulana dek başımı çıkarmadım sudan ölü naaşımı alıp havaya karıştırdılar tekrar verip kustum içimdekileri derin kuyuya balayı şafağıydı temerküz eyleyenlerin kıpırdadığı kumsal günlerinden bir gün sana eşlik edenler unutsa da unutulmayan adalar vapuru geçiyor karşıdan yelkenleri sığ yakamozlara değen akşam söyleyemiyor sevindiğini ama kalbi durmuş deve sırtı sarsıntılar çöle bulaşan veba olmalı vaha illüzyonu ile yaşamaya çalışırken çocuğunu emzirenler ölse bile kalanları var edecek gölgelikler var ayrıntılar sabırsızlanıyor seslerini yükseltmek için yaşamak sır altından gümüş devşirmek sırt üstü uzanıp güneşlenmek olsa da niyetim rüyamı bozup saçmalamaya devam ediyorum. |