2
Yorum
12
Beğeni
0,0
Puan
485
Okunma
üfleyerek akşamı küçülttüm
uykulu karanlığa girmek şart oldu
evin kapısını kapattım içimden
merdivenleri inip bahçeyi kolaçan ettim
martılar üstümüzde gezinip denizi getirdiler
sahilde yürüyen kalabalıkları uyardım
temkinli olanlar şemsiyelerini sarkıttı suya
ürken balıklara seslendim
bak bu benim içimin güvercini
bu benim yalnızlığım size yansıyan
aldırış etmediler sansam da
teselli arşivinden kalanları okuyunca sevindim
mutluluk hissetmeyi bilmekmiş aslında
yoğun ses serserilerinin söylemek istediği
bunu at
bunu yak
bunu sil labirentinden geçmeden
beni anlaman mümkün değil
kör oldu içime yalanlar söyleyen şarkı
dağıttı masamızın kuytusunu
olgunlaştı üzümler kıpkızıl oldu
iki kadeh şarap
mavi buse ve ay
bize yeniden var olmayı öğretti.