KARİNA
Benim soğuk şehirlerim vardı Karina
Güvercinler taş binalarda suya eğilirdi Ekspreslerin, Ve doğu rüzgarlarının arasında bıraktığım Dualar gibi gelirdin aklıma. Bir bilet kesiği vardı bileklerimde Ardımdan “gitme” deyişinin izahını Pembe şiirleri okuduğumda anladım Sen Fırat ve Dicle arasındaki Bin yıllık aşktın Karina Kurumuş yaralarına rastladım Yeniden büyüyen ağaçların hızına Dili açılmamış bir çocuk vardı kundakta Anneliğini boyayan Üşüdüğün nihana uzanan elleriyle Duydum karina, kuzey şehirlerinde sesini Ve ismini yazdım her bir şiirimde, ıssız Okusan, içimdeki dünya kıtalara ayrılırdı, korktum Okuma diye gözlerine imgeler milledim Yüzdüm derini Kalbimin kitabına serdim Bizim soğuk şehirlerimiz vardı karina Kompartımanlarda yıldızları sayardık Gittim Bir sabah meleği gibi uğurladın beni Hasretinden öptüm, ayrılığından Hüznünü boyayıp göğsüme dua gibi Vazgeçtim varlığından. Ahmet Serdar OĞUZ / TOKAT |