vurdumduymaz bir İstanbul gecesisıra sıra gölgeler oturmuş karanlığa mermer bakışlarımın dışına vurmuş taş dudaklarım vurdumduymaz bir İstanbul gecesinde derin derin soluklar almaya çalışıyorum ahşap pencerenin önünde nefesinin buğulu sıcaklığından mahrum bırakılmışken.. simit kokulu bu şehrin ihtiyar parke taşlarında sabahladım kimi zaman kimi zaman beni uyutmayan şehrin ışıkları sanırdım içime içime işleyen yangınlı hesaplaşmalarda anılarımız küllenirdi ve ben en çok seni karanlıkta kaldığım zamanlarda özlerdim.. kırgınlıklarım kimlik değiştirdiği için yargılandı sonrası dipsiz karanlık yalnızlık kelimesine ağır gelecek kadar derin yalnızlık hükümlüsüydüm.. ruhumdan kovulmak istedim başkasına aşık kadınlarla sevişirken.. mutluluk tozları sadece serpmeymiş üstümüze eksiksiz severken eksildim galiba unutma rüzgarlarında kaybolan uçurtmayım artık eylül gecesi Beyoğlu’nun izbe meyhanesinin de ölümlü gibi sevmeyi bırakıp ölümsüz gibi acı çekmenin şerefine kaldırıyorum kadehimi.. |
ruhumdan kovulmak istedim
başkasına aşık kadınlarla sevişirken..
...
unutma rüzgarlarında kaybolan uçurtmayım
Güzel imgeler ve betimleme ler. Dolu dolu duygulae
Tebriklerimle şair