hayatımın ağacıgözkapaklarımda titreşen yaşlarım nasıl da cilalar kirpiklerimi ölürlerken şeffaf tenimden süzülüp gri yüzlerimin ardında varoluştur yoklukları.. sütsüz dudaklarım beyaz tükürüğümü boğar kanatlarım yırtık çarşaf aşk denilen illet bende bakir.. mucize kadınları gördüm aynalarda at yelesi saçlarım ovuşturdu yüzümü fildişi tozlar serpildi yüreğimin oyuklarına gözlerim cehennem kazanı.. denizler köpük köpük yıkarken gırtlağımı su solurdu burun deliklerim.. pus berraklığında balıkların ağızlarında çalkalandı çamurlu söylentiler oltalara takıldı kırmızı dillerim.. rüzgârlara eğilerek köklerimi yatırdım toprağa büyüttüm kızılımsı yapraklarımı yine de budamışlar kürek kemiklerimi bulutları tutarak çığlık atmalıyım. çengellendiğim gecelerde gamlanırken sağgörülü olurdu gün ışığı.. kükürt gülüşlerim parıldasa da hayatımın ağacı hep karanlıkta çatırdar.. |