çığlıkne boş ve kof bir dünya puslanmış zamanda kan saçılıyor bakışlarımdan iliksi tünellerden tek bir ses duyana dek her gülüş bu saatten sonra saplanır derime.. kalbimin soğukluğu ise eritir buzdağını.. gölgeliksiz oyun mu oynuyoruz toz toprak içinde.. erirken karanlık temelsiz tehlike çanları sağırlaştırdı kulaklarımı göz banyomda yıkanıyor tüm ölüler soğuk havanın çırasını tutuşturuyor her ciğer uyku perisi saçmış tozunu üzerine düşen ağlıyor düşmeyen ağlıyor böyle bir acı hoş görmez seyirciyi çığlık atmalıyım(z)... |