Hayatı oyun sanmıştım
Zinciri kopmuş bir salıncaktı hayat
Salladı durdu sağımızı solumuzu Raks yapamadık evet ama; Dansöz gibi kıvırdık yeri geldiğinde yalanı Tek tarafı yalnız binilen tahterevalli Aklımda hala dönme dolaplar Dönen dünya kadar yavaş, yarını hesaplayan adımlarım. O yüzden sonunu göremedim aşka çıkan yolun Saçlarım şimdilerde Pamuk prensesin pamuğu kadar beyaz Bir gönle prenses olamasam da Kurdelam bağsız durur örüklerimde Yakasız siyah önlüğüm kadar anlamsız Silmeyen silgim kadar sabit alın yazgıma yazılan kara kaderim Annemin toprağı bol Babama binlerce rahmet haktan Desem de! Çizgiye basmışım Her seksek oyununda Kirpiklerimin kıvrımında saklı Çocuklukla büyümüşlüğüm Aklıma uymadı hiç etek boyum yine de kırgınım Habersiz ve hesapsızca Arkalarına bile bakmadan Bir yola beraber çıktıkları için Şımarık kahkahalar yok oyun sepetimde Bebeğim Nazlının tek gözü çıkmış yerinden Annemin iğne ipliği kayıp dikiş kutusunda Ayıcıklar pembe olsa da kalpsiz Çocukça sevinip Çocukları sevebilmek… Ahh atlı karınca masalı Ahh aklımın ücrasındaki lunapark Keşke... Büyümek olmasaydı yaşım on beşte saysaydı On altıncı boncuğu kayıp abaküs misali Bedenime büyük gelen gelinlik Dar oluyor şimdilerde ömrüme Büyüdüm mü? kilo mu aldım? Tek gözünle baksana bana Nazlı aşkın buğulu aynasında kendimi görebilir miyim? Sende mi nazlı :( #hüzünlükent |