Aynaya bir sır
Adil değil biliyorum
zaten umurumda da değil ben adalet dağıtacak konumda değilim belki biraz atalet erillik falan filan dilim de tuz tadı Pek bilinmedik bir kadın soyunuyor yatağıma soyundu sözde incelikli birkaç iltifat biraz naz sonrası malum ağza alınması gerekenler alındı avuçlarım doldu avuçları doldu doldur boşalt bir sigara yakıp çekti gitti uzandım biraz Sevilmeye muhtaç sevişmeye doymuş biraz daha kirlenmiş belki birazdan daha çok. Gırtlağımda geceden kalmış bir yumru inanın insan bir yumruyu bile sevebilir şarkılar dinleyerek şiirler yazarak resimlere bakarak sonra durur yumruda yumruymuş tam karın boşluğuma iniyor arada balyoz gibi. Doğmadan doğurmadan olur mu nasılsa çürüdük akacak kan damarda durmaz siz de çürüdünüz biz de çürüdük ya çukura gömülen onca beden gömülecek onca beden doğmuş onca bebek doğacak onca bebek bana yok yoksun yokum biliyorum... Aynı konuyu bulaşıcı olmayan herhangi bir hastalıktan ölecek olan tanıdıklara soruyorum Hüzün benim ne kadar da derin kokuyor ellerim titriyor ama bu hüzün benim efendiler paşa paşa karın boşluğuma yumruğu geçirir sen benim en kıymetli hüznüm der gülerim gülerdim ben bazen sadece gülerim. Telefona sarıldım önce Son bir özür için Teoman’ın dediği gibi kimden özür dileyeceğimi düşünürken sarhoş ve kirliydim. Boşalacak gök doyacak toprak devrilecek yapılar düşecek surlar biz hep aynı yüksek yerlerde bir soru işareti olmayan birinin adaletsizliğinden şikayet edemezsin belki biraz çünkü inanmak ister her yürek bunun adının ne olduğu yada şeklinin neye benzediği fark etmez ölümlüdür her yürek Gömün ellerinizi aslında asla sizin olmayan ve olmayacak bedenlere vurun o kör kuşu göğe bakma durağının tam dibinde Kuş biraz metafor biraz aptallık kırılgan ve kırılmış bir çoğulluk şehirler ve sokaklar hatta memleket bildiğimiz gibi ne varsa yolunu bulsun yol yapmayı severiz biz nasılsa milletçe soran sormayan herkese şiir olsun Yaşamak ölüm gerçeğine hazır olmamız için uydurulmuş eziyet Kırılganlaşıyorum çatlıyorum çaba yoksa aşk yoktur aynaya bir sır verdim açın kulaklarınızı sizde dinleyin umudu nerenize sokarsanız sokun bütün düşlerinizi burnunuzdan getirecek bir çağ bu. |