Vuslat Şerbetini İçemiyorum
Mânâlar tükendi, suskun dilimde
Derdimi kimseye, açamıyorum. Nere gitsen benle, gelir içimde Dertsiz diyarlara, kaçamıyorum. Eridi bağrıma, bastığım taşlar Dolunca gözüme, tüm kanlı yaşlar Erkeklik gururu, o anda başlar Gözümden yaşları, saçamıyorum. Kader göz kırpıyor, can ölümüne Hayat nede acı, zehir kimine Gönül uçmak ister, ruh iklimine Kırıldı kanadım, uçamıyorum. Yollarim düşünce, geçtiğin yola Bir titreme iner ,dize ve kola Hüzünler doluşur, sağa ve sola Sessizce yürüyüp, geçemiyorum. Yüreğin ufkuna, duman bürünür Gönül vurgun yedi, yerde sürünür Ölmek yaşamaktan, evlâ görünür İyiyle kötüyü, seçemiyorum. Tanımsız çileler, her doğan günde Canım can çekişir, şu arsız tende Yürek yakan acı, kahroluş bende Huzur iklimine, göçemiyorum. Gönül bahçelerim, her sene nadas Derdimi derdimle, ederim takas Kumaşı çelikten, kesmiyor makas Kendime ak kefen, biçemiyorum Bedende ıstırap, ruhumda keder Yandım ateşlerde, pişecek kadar Önüme engeller, koyuyor kader Vuslat şerbetini, içemiyorum. |