Uçurtmalardönüp baktım arkama minarelerin ötesinde kaybolmuş güneş yeni bir hüzne kavuşurken akşam gecenin yağmurunu içiyor bir köpek boynunda tasması eğreti duruyor kuş sesleri dağıtamıyor akşama sarılan hüznü boğazıma kadar sen doluyum şu dökülen yapraklar kadar özlem çevrelemiş çeperimi kaç tepenin arkasında çöl s’aklıyor genç adımlarımı çıkarsak en son tepeye aya kuyruk olan uçurtmamı yakalayacağım çocuk ellerimle güneşin gözlerine bak depresyon başlamadan önce sevdanın son çiçeklerini aç ki yollar sana açılsın sıcak bir sevgili gibi sarı papatyalar saçında bir gelincik dalgalansın bahar gelsin yeniden bahara çok var deme umutsuzluk umudumun içi sevgi, kardeşlik dolu eşeğiyim insanlığın ne kadar güzel şey varsa yükle sırtıma ölene dek taşıyayım bir varsam akşamın sabahına yorulmadan gece yolcuları umut atları koşsa dört nala yanağında gül açsa çocukların karanlığı unutun desem bir daha yüzünü bile asmayacak gökyüzü alın, bu uçurtmalar sizin hadi göğü uçurun! 19. 10. 2014 / Nazik Gülünay |
Barış Ve İNci...
çok güzeldi
candan tebrikler