Sen Bensiz Nasıl Yaşaycaksın
Çekip gitmek kolaydı, sen kolay olanı seçtin
Farkında mısın bir el uğruna kimlerden geçtin Sadece beni değil ki, kendini de mahvettin Hasretin dağ olsa da ben sensiz yaşarım... Amma... Dağ gibi hasretlere sen nasıl katlanacaksın Söyle... Bir ömrü sen bensiz nasıl yaşayacaksın... Bilirsin çok dert çektim, katlanırım her çileye Kızıl kan içerimde, sırrımı vermem kimseye Sende bende hasretiz artık bir lahza gülmeye Ağlasam sızlasam da ben sensiz yaşarım... Amma... Benden ayrı yaşamaya nasıl dayanacaksın Söyle... Bir ömrü sen bensiz nasıl yaşayacaksın... O cicim ayları inanki çok çabuk geçecek Avunduğun kuru teselliler bir bir bitecek Mazideki hatıralar hep aklına gelecek Yanarak kavrulsam da ben sensiz yaşarım... Amma... Yaşanmış anıları sen nasıl unutacaksın Söyle... Bir ömrü sen bensiz nasıl yaşayacaksın... Bazen efkar basacak, gözlerden yaşlar akacak Baş güvenle yaslanacak bir omuz arayacak Kapanmış ateşler tekrar can evinde yanacak Küllerimden doğsam da ben sensiz yaşarım... Amma... Yanmaya alışmayı sen nasıl başaracaksın Söyle... Bir ömrü sen bensiz nasıl yaşayacaksın... Lahuti lezzetiyle her yıl Ramazan gelecek Her sahur her akşam çeşit çeşit yemek pişecek Ezan beklenirken akla eski günler düşecek Zehir zıkkım yutsam da ben sensiz yaşarım... Amma... Avu ile kezzabı sen nasıl yutacaksın Söyle... Bir ömrü sen bensiz nasıl yaşayacaksın... Güz gelince dökülecek hazan görmüş yapraklar Sen ile ben gibi yağmuru özleyen topraklar Ramazanı ve Kurbanıyla gelecek bayramlar Boynu bükük kalsam da ben sensiz yaşarım... Amma... Sen bizlerden uzakta nasıl bayram yapacaksın Söyle... Bir ömrü sen bensiz nasıl yaşayacaksın... Utancından sık değiştirsende eş, dost, çevreni Elbet görürsün bir gün bana benzeyen birini O an nere saklarsın acep yaş dolu çehreni Yüzümdeki yaşlarla ben sensiz yaşarım... Amma... O göz pınarlarını sen nasıl kurutacaksın Söyle... Bir ömrü sen bensiz nasıl yaşayacaksın... Allah bilir belkide çoluk çocuğun doğacak Her doğan büyür elbet onlarda büyük olacak Birisi mutlaka bir gün sana beni soracak Ciğerlerim yansa da ben sensiz yaşarım... Amma... Yaptığın ihaneti sen nasıl anlatacaksın Söyle... Bir ömrü sen bensiz nasıl yaşayacaksın... Havasız, susuz yaşanır da vefasız yaşanmaz Ah almak ağır yüktür her yürekle taşınmaz İntizara alıştı dil, dil dönmekle aşınmaz Beddua ede ede ben sensiz yaşarım... Amma... Bunca acı feryadımı sen nasıl savacaksın Söyle... Bir ömrü sen bensiz nasıl yaşayacaksın... Her can ölecektir bende ölürüm azar azar Kara toprağa kazılır banada bir mezar Ben ölünce elbet biri sana bir mesaj yazar Gözüm açıkta olsa ben sensiz ölürüm... Amma... Cenazeme gelemeden sen nasıl duracaksın Söyle... Bir ömrü sen bensiz nasıl yaşayacaksın... Erhan DOĞANAY |
Çekip gitmek kolaydı, sen kolay olanı seçtin
Farkında mısın bir el uğruna kimlerden geçtin
Sadece beni değil ki, kendini de mahvettin
Hasretin dağ olsa da ben sensiz yaşarım... Amma...
Dağ gibi hasretlere sen nasıl katlanacaksın
Söyle... Bir ömrü sen bensiz nasıl yaşayacaksın...
Bilirsin çok dert çektim, katlanırım her çileye
Kızıl kan içerimde, sırrımı vermem kimseye
Sende bende hasretiz artık bir lahza gülmeye
Ağlasam sızlasam da ben sensiz yaşarım... Amma...
Benden ayrı yaşamaya nasıl dayanacaksın
Söyle... Bir ömrü sen bensiz nasıl yaşayacaksın...
O cicim ayları inan ki çok çabuk geçecek
Avunduğun kuru teselliler bir bir bitecek
Mazideki hatıralar hep aklına gelecek
Yanarak kavrulsam da ben sensiz yaşarım... Amma...
Yaşanmış anıları sen nasıl unutacaksın
Söyle... Bir ömrü sen bensiz nasıl yaşayacaksın...
Bazen efkar basacak, gözlerden yaşlar akacak
Baş güvenle yaslanacak bir omuz arayacak
Kapanmış ateşler tekrar can evinde yanacak
Küllerimden doğsam da ben sensiz yaşarım... Amma...
Yanmaya alışmayı sen nasıl başaracaksın
Söyle... Bir ömrü sen bensiz nasıl yaşayacaksın...
Lahuti lezzetiyle her yıl Ramazan gelecek
Her sahur her akşam çeşit çeşit yemek pişecek
Ezan beklenirken akla eski günler düşecek
Zehir zıkkım yutsam da ben sensiz yaşarım... Amma...
Agu ile kezzabı sen nasıl yutacaksın
Söyle... Bir ömrü sen bensiz nasıl yaşayacaksın...
Güz gelince dökülecek hazan görmüş yapraklar
Sen ile ben gibi yağmuru özleyen topraklar
Ramazanı ve Kurbanıyla gelecek bayramlar
Boynu bükük kalsam da ben sensiz yaşarım... Amma...
Sen bizlerden uzakta nasıl bayram yapacaksın
Söyle... Bir ömrü sen bensiz nasıl yaşayacaksın...
Utancından sık değiştirsen de eş, dost, çevreni
Elbet görürsün bir gün bana benzeyen birini
O an nere saklarsın acep yaş dolu çehreni
Yüzümdeki yaşlarla ben sensiz yaşarım... Amma...
O göz pınarlarını sen nasıl kurutacaksın
Söyle... Bir ömrü sen bensiz nasıl yaşayacaksın...
Allah bilir belki de çoluk çocuğun doğacak
Her doğan büyür elbet onlarda büyük olacak
Birisi mutlaka bir gün sana beni soracak
Ciğerlerim yansa da ben sensiz yaşarım... Amma...
Yaptığın ihaneti sen nasıl anlatacaksın
Söyle... Bir ömrü sen bensiz nasıl yaşayacaksın...
Havasız, susuz yaşanır da vefasız yaşanmaz
Ah almak ağır yüktür her yürekle taşınmaz
İntizara alıştı dil, dil dönmekle aşınmaz
Beddua ede ede ben sensiz yaşarım...
Amma...
Bunca acı feryadımı sen nasıl savacaksın
Söyle... Bir ömrü sen bensiz nasıl yaşayacaksın...
Her can ölecektir bende ölürüm azar azar
Kara toprağa kazılır bana da bir mezar
Ben ölünce elbet biri sana bir mesaj yazar
Gözüm açıkta olsa ben sensiz ölürüm...
Amma...
Cenazeme gelemeden sen nasıl duracaksın
Söyle... Bir ömrü sen bensiz nasıl yaşayacaksın...
Erhan DOĞANAY
dahi anlamında de'yi ayrı yazarsanız sevinim .kusura kalma serde öğretmenlik var
güzeldi şairim kutluyorum seni selamlar esenlikle kal