Yarağdalı değil ki sevdam nereden çıktı bu yoğurup durmalar çeşni katmak her yüreğe oturuşta bir vaiz gibi öğütler sıçratarak yarama günün penceresinden akıtmak dalmak odama, istemem desem de belki hâlâ yaşadığını duyumsatmak bir hüzün daha eklemek kabuk bağlamaya uğraşan yarama yeniden açmak her merhem sürdüğümde el çektirmek en güzel yüzünle seğirterek mevsimi geçmekte olan zamanı bahara devşirerek anla artık sensiz geçiyor her yaz geçmiş yılları uzaya fırlatmak gelmiyor mu elinden her gözyaşımı itmek isterken geriye öne çıkıp, filmini gösteriyorsun inatla dinletiyorsun yüreğimin sesini yağmur yağdırıyor, güneş açtırıyorsun duy artık, maziyi gömmek istiyorum o acı yüklü katmerli çukura ne kadar yüzümü asarsa assın koyu bir isyan değil ki sevdam her sükutta kor olup şiirler yazdırsın herkes gibi ben de bıraktım gülü bülbülü ötsün istediği dalda, konakta dilediği gönülde kursun yuvayı anne olsun, baba olsun yar olsun!.. 17. 12. 2020 / Nazik Gülünay |
sevda ve özlem vardı,Hakikat vardı,
O güzel yüreğine sağlık Üstadem ,
ders vericiydi,akıcı anlamlı düşündürücüydü
kutluyorum Dualarımla selamlarımla her daim.